BURDUR TARIHI

BURDUR BURDUR TARIHI MILLI MUCADELEDE BURDUR

MILLI MUCADELE'DE BURDUR

 

 PROF DR METIN OZATA'NIN HAZIRLADIGI BURDUR TARIHI KITABI 6.10.2009 TARIHINDE IZMIR UMAY YAYINLARI TARAFINDAN BASILDI. KITABI IZMIR UMAY YAYINLARI (http://www.umayyayinlari.com), KITAPCILAR VEYA BURDUR TICARET ODASINDAN TEMIN EDEBILIRSINIZ.

 

 

 Bu kitapta ; Burdur'un ilk caglardan zamanimiza kadar olan tarihi ve ozellikle Kurtulus Savasi doneminde (1919-1923) Burdur'da yasanilan olaylarin anlatildigi bu kitapta  Burdur'da  Italyan isgali sirasinda yasananlari, Burdur Askerlik Daire Baskani Albay Ismail Hakki (Kucuk)'nin Mustafa Kemal Pasa ve 57. Tumen Komutani Mehmet Sefik Aker'le olan yazismalarini, Burdur Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulusu ve uyelerini, Burdur Kadinlar Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin  uyelerini, Mehmet Akif Ersoy'un Burdur Milletvekili secilmesinin oykusunu, Burdur' da kurulan 'Celikalay'i,  Halide Edip Adivar, Sukru Saracoglu, Dr. Burhanettin Onat, Dr. Lutfi Kirdar, Dr. Resit Galip, sair Mehmet Emin Yurdakul, Samih Rifat ve Fransiz Gazeteci Berthe  George Gaulis'in Burdur'daki faaliyetlerini, Misir Prensesi Kadriye Huseyin Hanim'in Burdur'a yaptigi ziyareti, Burdurlularin Kurtulus Savasi  icin yaptiklari yardimlari, Demirci Mehmet Efe kuvvetlerine  gosterdikleri destegi, Fahrettin Altay Pasa  ve Ali Ihsan Sabis Pasa'nin Burdur'da yaptiklari teftis ve ziyareti,  ve  diger ilginc olaylari bulacaksiniz.  Ayrica   Ataturk'un Burdur'u ziyaretinde yasananlar  ilk defa canli bir tanik  ile yapilan roportaj ile acikliga kavusturulmus ve  Burdur'un tarihi, sosyal yasantisi ve kultur varliklari hakkinda   detayli bilgiler   sunulmustur.

 

 

 

 

 BURDUR TARIHI

 

Ulkemizin Guney-Bati'sinda yer alan kucuk ve sirin ilimiz Burdur 1914 depremiyle sarsilmis ve yaralarini sararken bu defa 1916 yilinda bir cekirge felaketi ile karsilasmistir.  Gelir kaynagi zaten dar olan Burdur'da  o yillarda  bu nedenle  yoksulluk  iyice  fazlalasmistir. Birinci Dunya Harbi ve Canakkale Savaslari'nda bir cok sehit veren Burdur Mondros Mutareke'si sonrasi  28 Haziran 1919 tarihinde  bu defa  Italyan isgaline ugramistir.


Italyanlar isgal siyasetleri geregi halki kandirmak amaciyla Burdur'da hastane acmis ve iyi davranmislardir. Burdur'da isgale karsi direnisi baslatmak isteyen zamanin Burdur Askerlik Dairesi Baskani Albay Ismail Hakki (Kucuk)  Bey buyuk fedakarliklar gostermistir. Albay  Ismail Hakki Bey Kuvayi Milli teskilatinin kurulmasini ortaya atan ilk kisilerden birisidir. Istanbul Hukumeti'nin adamlari olan Mutasarriflarin tum engellemelerine ragmen  Burdur'da Heyet-i Milli kurulmus ve Burdur Milli Mucadele icin elinden geleni yapmistir.  Mutasarrif Safa Bey zamaninda ise Burdur'un Milli Mucadele'ye katkilari daha da artmis ve hem Demirci Mehmet Efe kuvvetlerine  ve ozellikle Saraykoy Mufrezisine  hem de   duzenli orduya  asker, silah, cephane ve para yardimlari yapilmistir. Burdur'da halkin  yardimiyla ve gonullulerden olusan ‘'Celikalay'' isminde bir milli alay kurulmus ise de  kisa sure sonra lagv edilerek askerleri cepheye gonderilmistir. Ayrica Isparta'da kurulan Demiralay'a da Burdurlularin destekleri olmustur.


Italyanlar askeri guclerini Burdur'dan 28 Nisan  1920 tarihinde cekmis, ancak hastane ve doktorlarini  birakmislardi. Italyan varligi Burdur'da 1 Haziran 1921'de tamamen sona ermis ve hastanelerini de bosaltmislardir.
Antalya yolu uzerinde olmasi nedeniyle Ankara'ya giden  veya Ankara'dan Antalya'ya giden bircok subay, gazeteci ve heyet Burdur'a ugramis ve kalmistir. Ozellikle Dr. Burhanettin Onat,  Dr. Lutfi Kirdar ve  Dr. Resit Galip'in  calistirdigi Burdur  Hilal-i Ahmer hastanesi Kuvayi Milliye taraftari vatansever kisilerin ugrak yeri olmustur. Sukru Saracoglu ise Burdur'daki cephaneyi  Kosk cephesine tasimistir.  Mehmet Akif Ersoy,  sair Mehmet Emin Yurdakul ve  Samih Rifat  ise halki Milli Mucadele'ye tesvik etmek icin Burdur'a gelmislerdir.  Fransiz Gazeteci Berthe  George Gaulis de Burdur Hilal-i Ahmer hastanesinde 10 gun kadar tedavi olduktan sonra Mustafa Kemal Pasa ile gorusmek uzere Ankara'ya gitmistir. Bu donemde Burdur'a  ayrica Halide Edip Adivar, Celalettin Arif  ve Misir Prensesi Kadriye Huseyin ziyarette bulunmuslardir.


Burdur'da Milli Mucadele doneminde 110'dan fazla uyesi olan   ‘'Burdur Kadinlar Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti'' nin kurulmus olmasi Burdur icin bir ovunc kaynagidir ve Burdurlu kadinlarin  da Milli Mucadele icin ugrastigini gosteren  guzel bir ornektir.


Burdur Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti Turkiye Buyuk Millet Meclisi Birinci Donemi icin Mehmet Akif Ersoy, Prof. Veli Saltik, Muftu Halil Efendi,  Ismail Suphi Soysallioglu gibi cok degerli kisileri secerek Milli Mucadele'ye destek olmustur. Burdur'un ikinci donem milletvekillerinden Mustafa Seref Ozkan ise Londra Konferansina  katilarak Turkiye'nin bagimsizliginin percinlendigi Lozan Antlasmasinda emegi gecen bir kisi olmustur.


ATATURK'UN BURDUR'U ZIYARETI

1. ATATURK'UN BURDUR'U ZIYARETI

A.    Yazili Kaynaklara Gore Ataturk'un Burdur'a Gelisi:
Ataturk Burdur'a 6 Mart 1930 Persembe gunu saat 14:00'de gelmistir.
    Ataturk, 26 Subat 1930 Carsamba gunu Izmir-Antalya gezisi yapmak uzere saat 18:00'de ozel trenle Ankara'dan hareket etmis ve  Izmir'deki gezilerini 5 Mart 1930 Carsamba gunune kadar devam ettirdikten sonra 5 Mart 1930 Carsamba gunu Izmir'den  saat 10:20'de ozel trenle Antalya tarafina gitmek uzere hareket etmistir. Tren ayni gun saat 15:00'de Aydin'a ve saat 18:00'de Denizli'ye gelir. Denizli istasyonunda halk tarafindan karsilanan Ataturk  burada yarim saat gecirir. Bu arada  Gazi'ye cicekler sonuldu ve limonata ikram edildi.  Daha sonra Tren Egirdir'e dogru hareket eder ve gece trende gecirilir.
    Cumhurbaskani Ataturk 6 Mart 1930 Persembe gunu sabahi trenle  Egirdir'e gelir ve oradan otomobille Isparta'ya dogru hareket eder. Saat 11:30'da Isparta'da Vali, yuksek dereceli memurlar, sivil ve askeri yoneticiler, ogrenciler, kadin erkek binlerde halk ve koyluler  tarafindan karsilanir. Ataturk Saat 13.00'e kadar Isparta'da kalir ve  ogle yemegini Isparta'da yedikten sonra Burdur'a dogru yola cikar.
    Bu arada Burdurlular butun yol boyunca  toplanmislar, Ataturk'u karsilamak ve ona sevgilerini arz etmek icin hazirlanmislardi. Herkes en yeni elbisesi giymis, coluk cocuk Catalpinar'a kosmuslardi. 
    Burdur Valisi ve Burdur heyetleri Ataturk'u Baladiz'da karsilamislar ve  O'nunla birlikte Burdur'a dogru gelmislerdi.  Ataturk ve  yaninda  bulunan  Burdur, Isparta ve Antalya Milletvekilleri, Dahiliye Vekili (Bakani)  Sukru Kaya, Prof. Afet Inan, Prof. Ismail Hakki Uzuncarsili, Fahrettin Altay Pasa, Emniyet Genel Muduru Sukru Sokmen Suer ve  eski yaveri  Cevat Abbas Gurer   Burdur'a saat 14:00'de geldi.1  Burdur'un Catalpinar denilen yerinde (simdi Ataturk heykelinin oldugu yerde) Ataturk karsilandi.  Ataturk halkin bu sevgisi  nedeniyle otomobilinden indi. Karsilayanlara tesekkur etti, ellerini sikti.  Gazi'nin geceyi Burdur'da gecirmesi icin israr edilmesine ragmen Antalya programi nedeniyle hareket etmek zorunda kaldi.  Saat 17:00'de Antalya'ya vardi.
    Ataturk Antalya'da 11 Mart 1930 Sali gunune kadar kalmis ve 11 Mart 1930 Sali gunu saat 10:25'de otomobille Ankara'ya  gitmek uzere  Burdur'a  dogru hareket etti. 11 Mart 1930 gunu ogleye dogru Burdur'da coskulu bir halk toplulugu ve ogrenciler tarafindan karsilandi Burdur Ozel Idare Binasinda ogle yemegi yedi ve ugurlandi. 12 Mart  Carsamba gunu Dinar'da kisa bir sure kalan Gazi Sandikli'yi ziyaret ettikten sonra gece Afyon'a vardi. Gece yarisindan sonra trenle Ankara'ya dogru yola devam edildi.2 
    Burdur 1973 Il yilliginda  Ataturk'un 9 Mart'ta Burdur'a Antalya'dan geldigi ve bir gece misafir edildigi vurgulanmaktadir.3 Bu yanlistir.  Akdeniz Universitesi Tarih Bolumu ogretim uyesi Doc.Dr.Muhammet Guclu'nun ‘Burhanettin Onat ve Hayati'' isimli eserinde Galip Kahraman'in ‘Ataturk Antalya'da' kitabindan yaptigi alintida Ataturk'un Antalya'dan 12 Mart 1930 gunu saat on siralarinda sehirden ayrildigi belirtilmektedir.4 Sayin Huseyin Cimrin'in hazirladigi ‘'Antalya Kent Kronolojisi'' isimli kitapta  da Ataturk'un 12 Mart 1930 Carsamba gunu saat 10.25'te Antalya'dan ayrildigi yazilmistir.5  Bu nedenle Ataturk'un 12 Mart 1930 gunu tekrar Burdur'a geldigini kabul etmek gerekir.
Ataturk'un Burdur'a gelis gunu olan 6 Mart Burdur Belediye Meclisi'nin 6.10. 1972 gun ve 67 sayili karari ile ‘'Burdur'un Seref Gunu'' olarak  kabul edilmis ve  6 Mart 1973 tarihinde zamanin valisi Omer Naci Bozkurt baskanliginda  ilk seref gunu olarak kutlanmistir.6  Ataturk'un Burdur'a geldigi yer olan Catalpinar mevkisi daha sonra Burdur Belediye Baskani Cetin Bozcu'nun yaptigi istimlak ile meydan haline getirilmis ve buraya  Cumhuriyet Meydanindaki Ataturk Heykeli tasinmistir.  Ataturk'un Burdur'a gelisleri bu guzel meydanda  her yil  ‘'Seref Gunu'' olarak kutlanmaktadir.


   
B. Ataturk'un Burdur'a Gelisini Yasayan Burdur'lu Mehmet Gul'un  Anisi:
    Ataturk'un Burdur'a gelisini 1909 dogumlu Mehmet Gul cok iyi hatirlamaktadir. Kendisiyle 16 Mayis 2008 gunu  yapilan roportajda sunlari anlatmistir:
    ‘'Ben askere gitmeden onceydi.  19-20 yaslarindaydim.  Ataturk gelecek dendigi zaman herkes hazirlandi..  (O zamanlar) Catalpinar'dan Yenice Mahalle uzerinden Antalya'ya yol giderdi. Butun Burdurlular Catalpinar'da Ataturk'u bekledik.  Simdiki Hastanenin oldugu yerde, bekledik. Orasi eskiden tepelik, toprak bir yerdi.
     Ben, evlerde karo isleri yapan Azizoglu Mehmet ile gittim. Tam dort yolda, yerlere halilar serilmisti. Muthis bir kalabalik vardi. Burdur'un ileri gelenleri, geri gelenleri hepsi oradaydi. Herkes karsilamaya gelmisti..
    Ataturk, Cercin, Kisla yoluyla geldi.  Simdiki Benzinligin (Burdur Sehir Mezari giris kapisinin oldugu yerdeki benzin istasyonu) oldugu yerde eskiden gul bahceleri vardi oradan geldi. Jandarmalar vardi. Sirali 10-15 jeep vardi. Askerler secmeydi. Jeeplerde bir tane sofor, iki askerden muhafiz vardi.
    Ataturk'un yaninda 8-10 tane  iri yari, yuksek kumandanlar vardi. Fahrettin Altay vardi. Kumandanlar bellerindeki tabancalarini tutuyorlardi. Daha once Izmir suikasti oldugu icin cok tedbir alinmisti.
    Baglari bekleyen destiman (kir bekcisi) basi Koca Omer vardi. Ataturk gelince  birden ayagina  atildi, sarildi. Baskalari da sevgi gosterisinde bulundu. Kalabalikta Ataturk'e yakin olabilmek icin bir itis kakis vardi...
    Ataturk onde, Komutanlar etrafinda. Ataturk'un elinde baston vardi. Uzerinde pardosu gibi bir sey ve basinda da fotor sapka. Ataturk'un acik kahve renginde catmali catmali yerli kumastan elbisesi vardi uzerinde. Yerli kumas giyilecek denmisti - Hep disaridan Ingiliz, Avrupa kumaslari gelirdi.
     Ataturk Catalpinar'dan Burdur'a dogru ilerledi. Yol cok dardi.  Bir subay, Ataturk'e yaklasti, "Pasam, Antalya yolu geride kaldi" dedi. Ataturk ve heyet hep birlikte geri donduler. Elli, yuz metre kadar yol ayrimindan uzaklasmislardi. Ani geri donusle, arkadaki kalabalikta bir yigilisma oldu.
    Yenice Mahalle tarafina giden yola dogru gidecegini anlayinca arkadasim  Azizoglu Mehmet ile  oraya kostuk.   Orada biz sokulduk Ataturk'e,  jandarmalar cekilin cekilin dediler   O sirada Ataturk sapkasini cikarip halki selamladi;
    "Sicak degil mi cocuklar" dedi.
     ‘' Evet pasam''  dedik.
    Ataturk kalabaliktan terlemisti.  Alninda terler vardi. O zaman biryantin meshurdu; saclari taranmis, parliyordu.  O gunku gorunusu yuzunden nur akiyor gibiydi. Guzel, yakisikli adamdi. Saclari hafif seyrek,  kircaliydi. 
     Oyalanmadi, Antalya'ya gidecegi icin arabalarina bindiler. Kalabaliktan arabaya binislerini biz goremedik. Yenice Mahalle yolundan Antalya'ya gitti.
     Antalya'da meshur ciftlik sahibi arkadasi Mursi Bey'in ciftliginde misafir oldugunu duyduk.
     Iki-uc gun sonra Antalya'dan geldi. Yine herkes karsilamaya gitti. Yollara halilar dosendi. Catalpinar'dan, sikis tepis kalabalikla birlikte, Hukumet onundeki vali konagina kadar yuruduk. Kalabalik icinde Ataturk'u bu sefer goremedim. Vali Konaginin merdivenlerinde halka hitap etmis.  Cok gerilerde kalmistim. Kadinlar ve kizlar yol kenarlarindaydi. Simdiki Hukumet binasinin bulundugu yer, genis bir alandi. Hukumet arkadaydi. Hukumet binasi iki kat, onun da arkasi copluk.
    Ataturk hukumet karsisinda Vali Konaginin tas merdiveninde  halka hitap etmis. Ben duyamadim, goremedim, kalabaliktan goremedim. Burdur'da  gece kalip kalmadigini bilemiyorum.'' 




2. Ataturk'un Burdur'u Ziyaretine Ait  Iki Ani:

    Birinci Ani Burdur'un unlu saz ve soz ustalarindan  Hamit Cine'nin  belirttigi ani olup soyledir:

    ‘'Ataturk,  6 Mart 1930  tarihinde  Burdur'a ilk defa gelmisler ve  birkac saat  sonra da Antalya'ya   hareket etmislerdir. Uc gun sonra yani 9 Mart gunu  tekrar Burdur'a gelerek bir gun misafir edilmislerdir.
      ‘O gun kendilerine, Burdur'un taninmis ailelerinin hazirlamis olduklari yemekler ikram edilir. Yemek esnasinda kendilerine  Fahri Kayaalp, Haydar Kuzucu ve Emin Kutsal hizmet ederler. Zamanin Ozel Idare binasinda agirlanan Ataturk, yemegin sonunda ikram edilen muhallebiyi cok begenmis ve takdirlerini belirttikten sonra  Fahri Bey'e ‘' Bu nedir?'' diye sormuslardir. Fahri Bey ‘'Bagdat muhallebisi Pasam'' diye cevap verince Ataturk sinirlenmis ve  yuksek sesle : ‘' Hayir, ben Bagdat'ta uc yil kaldim, boyle bir muhallebi yemedim. Burdur muhallebisine nasil Bagdat muhallebisi dersiniz ?'' demistir.7  Fahri Kayaalp, 1956'da Belediye Baskani olmustur, Tuccar, ciftcilikle ugrasmistir.8   
    Ikinci ani ise  Sakarya Ilkokulu Muduru olan Mustafa Kutluer'e aittir. Mustafa Kutluer, ben Sakarya Ilkokulu ogrencisi iken (1965-1970) Basogretmenimizdi (mudurumuzdu) ve sinif ogretmeniz ise Mehmet Sahin idi. Ogretmenimiz ve Basogretmenimizi cok severdik. Mustafa Kutluer Hoca 1998 yilinda Burdur'daki egitim konusunda yapilan bir roportajda  sunlari anlatmis: ‘' 1921 yilinda Burdur'da dogdum. Babam Padisahtan icazetli (diplomali) Sukru Hoca idi. Sekiz yasinda Sakarya ilkokuluna basladim. Ilk ogretmenim Fazilet hanim, Basogretmenimiz Ahmet Gurtuna idi. Ataturk'un Burdur'a gelisini bugunku Saglik Meslek Lisesi onunde karsiladik. O gun Ataturk beni cok etkilemisti. 1935-1936 ogretim yilinda Burdur Ortaokuluna basladim. 300 kadar ogrenci vardi. Ataturk'un olum haberini mudurumuz verdi. Aglamaya basladik. Mudurumuz; en zor sartlarda bile Ataturk'un calismamizi istedigini soyleyerek siniflara girmemizi istedi.''9


3. Burdur Eski  Mutasarrifi Ali Ruhi'nin Ataturk'le Esi Latife Hanim'a ‘'Anavatan'' Isimli Tiyatro Eserini Armagan Etmesi

    Burdur'da  mutasarriflik yaptigini belirten  Ali Ruhi Bey Ankara'da ‘'Muhacirin Mudur-i Umumisi'' oldugu donemde  Ataturk'e  ‘Anavatan' isimli kitabini hediye etmistir. Revu tarzinda bir tiyatro eseri olan bu kitabin hangi tarihte hediye edildigi tam bilinmemektedir.10
    Ataturk'un Anitkabir Komutanligindaki  Ozel kitapliginda bu kitap  hakkinda su bilgiler  yer almaktadir'' :

    ‘' No 102.  Ali Ruhi : Anavatan. Revu tarzinda sirf milli temsil. 1337 H. (1918/9 M.) 26 s. 160´228 mm. bbst. Rika mlf. hatti, Ankara conk seklinde Avrupa kt. mor murekkep, ciltsiz.

     Not : Ataturk'le esi Latife Hanim'a armagandir.'' 11


     Hicri 1337 yilinda  yazildigi belirtilen bu kitabin  yazari Ali Ruhi'nin ‘Lemaat' adli baska bir eserini Istanbul'da bulunan ISAM kutuphanesinde bulduk. Istanbul Mihran Matbaasinda basilmis ve Osmanlica olarak yazilmis bu eserde   yazarin yani Ali Ruhi'nin ozgecmisini bulamadik. Osmanli Devlet Arsivi ve Cumhuriyet Arsivi taramasinda da Ali Ruhi isminde bir mutasarrifa rastlayamadik.
    1955 Burdur Il Yilliginda Mutasarrif Safa Bey'den once Burdur'da Mutasarrif Ali Suat Bey'in gorev yaptigi yazilidir.12 Ali Suat Bey'in Ali Ruhi Bey mi oldugunu da  belirleyemedik.





BURDUR TARIHI, METIN OZATA, UMAY YAYINLARI, 6.10.2009

Customizing and Personalizing My Site

BURDUR TARIHINE KISA BIR BAKIS
   
    Ilk Burdur:  Polydorion
    Burdur dunyanin en eski yerlesim yerlerinden birisidir. Burdur merkez ilceye yakin Hacilar ve Kurucay hoyuklerinde 10.000 yil onceye ait yerlesim izleri vardir.1  Burdur merkez ilce demiryolu  istasyonu civarindaki hoyukte (Burdur Hoyuk veya Istasyon Hoyuk) erken Bronz Cagi'na ait prehistorik yerlesmeler saptanmistir. Polydoreion yerlesmesinin bu hoyukun oldugu bolge oldugu sanilmaktadir.2 Ilk caglarda Burdur golu kiyisinda Limnombria (gol sehri) adli bir sehrin oldugu  da bilinmektedir.3 M.O. 3. yuzyila kadar Burdur, Isparta, Antalya'nin  kuzeyi ve Konya'nin  batisini kapsayan  bolgeye ‘'Pisidya bolgesi''  adi verilmekteydi.4  Bu bolge once Hitit ve  Frigya sonra Lidya egemenliklerine girdi.  Perslerin Anadolu'yu isgal etmeleri sonucu Pers idaresi altina giren Burdur'un Sagalassos, Kybra ve Kremna gibi yerlesim yerleri   daha sonra Buyuk Iskender tarafindan ele gecirilmistir. Bir sure Bergama kralliginin  sinirlari icinde kalan Burdur, bu kralligin sona ermesi ile Roma Imparatorlugu hakimiyetine girmistir. Roma Imparatorlugunun da 395'te ikiye ayrilmasi uzerine Dogu Roma (Bizans)  egemenligi olusmustur.  Bizans doneminde  Burdur bolgesine ‘'Polydorion'' adi veriliyordu.


    Burdur'un Ilk  Turkce Adi: ‘'Tirkemis''
    Selcuklular zamaninda Malazgirt Zaferinden (1071) sonra Turkmen ve Oguz kabileleri Anadolu'ya  goc etmeye basladilar.   1071-1100 yillarinda Turkmenlerin Kinali asireti dogudan  gelerek  ‘'Polidorion'' adi ile anilmakta olan Burdur'da Sekerpinar - Hamambendi  olarak bilinen dort ayakli (dort ayetli) turbenin oldugu yere (Burdur'da eskiden Hidirellez (Hidirilyas) kutlamalarinin yapildigi yer) 200 kadar  cadir kurarak  yerlesti.5  Dogudan gelen baska asiret ve oymaklar da bu bolgelerde koyler kurarak yerlestiler. Cadirlarin cok guzel siralanmis oldugunu goren baska bir asiret beyi "Ne guzel Tirkemis"  diye takdirlerini belirttiginden  buraya "Tirkemis" adi verildi. Tirkemis'teki  evler derme catma dam ortuluydu. Ancak Hamambendi-Sekerpinar'daki yerlesim yerinde sel baskinlarinin sik olmasi, cevrenin bataklik olmasi nedeniyle sivrisinek ve sitma  hastaliginin artmasi yuzunden bu asiret bugunku Burdur cayinin kenarina  ve Ulu Caminin oldugu tepenin yamaclarina yerlesti ve bugunku  Ulu Cami'nin  oldugu tepeyi Alan-pazari yapti.  Bu yerlesim yeri  bugunku  Ulu Cami civarini icine alan Burdur kalesinin icini olusturmaktaydi. Kinali asireti   o  sirada cevrede bulunan Rumlarla kaynasti ve onlardan ticaret, nakliye ve  zanaatkarlik ogrendi.6
   
    Tirkemis'ten Burdur'a
   
    Sekerpinari-Hamambendi'ndeki Tirkemis Alan-pazari civarina yerlesirken  Asiret reisi bu tasinma sirasinda  halkinin aile reislerine ‘'sen burada dur'', ‘'sen de burada dur''diyerek buraya  yerlestirdi. ‘Polidoryan' yerine artik  ‘'burada dur'' veya kisaltilmisi ‘'Burdur'' kullanilmaya baslandi. Bununla birlikte ‘'Burdur'' isminin  nereden geldigine dair bir cok rivayet vardir. Ancak  bunlari destekleyecek herhangi bir belge henuz saptanmamistir.
   
    Burdur Kalesi
    Bugun hicbir kalintisi olmayan Burdur Kalesi erken Bizans doneminde MS 1219 yillarinda  mevcuttu.   Cok saglam olmasi nedeniyle bu kalede Sultan Giyaseddin Keyhusrev kardesleri  Izzettin ve Ruknettin'i hapsetmisti. Bu  kalenin uc kapisi vardi. Keyhusrev'in 1246 tarihinde olumu uzerine Burdur kalesinde hapis olan Izzettin Konya'ya giderek Padisah yapildi.7 Eski Burdur Belediye Baskani Riza Erdem ‘'Burdur'' isimli kitabinda ‘1924 yillarinda Burdur'da  yanan Yukari  Carsi'nin Uzun Carsi mevkiinde  ve Kazancizade Ziya Bey magazasi hizasinda  zeminden 3 metre asagida 2 metre genisliginde kirecle yapilmis kalin kale duvari ciktigini ve bu duvarin epeyce ilerledigini, hafriyat yapilan  o kisimdaki  butun magazalarin  temellerinden cikarilan  ve kirilan taslarin  magazalarin yapimina tamamen yeterli geldigini' belirtmektedir.8

    Hamitogullari Sancagi Donemi ve Ulu Cami'nin Yapimi

     Anadolu Selcuklu sultanliginin yikilmaya basladigi donemde 13. yuzyilda Egridir, Uluborlu, Isparta ve Burdur bolgesinde Hamitogullari beyligi kuruldu.9  Hamitogullari beyligi Hamid Bey (Ulu Bey)  tarafindan 1302-1303 yillarindan once  muhtemelen 1297'de  Uluborlu merkez olmak uzere kuruldu.10  Hamid Bey Ilhanlilardan  korkusuna  699 Hicri (1300) tarihinde Burdur'da  Ilhan Beyi Gazan  Mahmud adina sikke kestirmistir.11 Hamid Bey 1302 yillari civarinda Uluborlu'da olmus ve yerine oglu Ilyas Bey gecmistir. Ilyas  Bey, Uluborlu'da oturmakta ve  Isparta tarafini idare ederken, Ilyas Bey'in oglu yani Hamid Bey'in torunu   Felekuddin  Dundar Bey  de  o yillarda  Burdur'da oturuyordu. Ilyas Bey Hamid Beyligini 1307-1308 tarihine kadar idare etti.12  Hamitogullari doneminde simdiki Ulu Caminin oldugu yerde  bir mescit  vardi.  Dundar Bey  Burdur'da emir olarak otururken Hicri 700 /miladi 1300-1301 tarihinde  Burdur'da Ulu Camiyi yaptirdi. Halen Burdur Muzesinde bulunan kitabesinde ‘'Bu imaret-i serife 700 H. Senesinde devletin ekmel ve Ulu'su olan Hamid oglu Ilyas oglu Felekuddin Dundar tarafindan bina olunmustur'' yazmaktadir.13    Ulu Cami'ye o zamanlar Cami-i Kebir deniliyordu ve  dami ortulu ve 3 kapili idi. Bu cami Celik Mehmet Pasa tarafindan yeniden insa edilmistir. Ulu Cami  15 Ekim 1846 tarihinde carsida meydana gelen buyuk yangin sonucu hasar gormus  ve 1851 yilinda  tamir edilmistir.14  Ulu Cami ve Uc  serefeli zarif minaresi 1914  buyuk depreminde  tamamen yikildi.   Depremden sonra  yapimina baslanan Ulu Cami ancak 1919 yilinda  tekrar ibadete acildi.  Kisacasi simdiki Ulu Cami binasi  89 yillik bir binadir. Bu cami yapilirken ilginc bir olay olmustur:  Cami yapilirken dogu tarafina bir minare, bati tarafina da saat kulesi temeli atilmis ve her ikisi de serefeye kadar yapilmis iken  Burdur'u ziyaret eden Evkaf  (Vakiflar) Umum Muduru caminin batisinda yapilan saat kulesini dini bakimdan luzumsuz gormus ve saat kulesi insaatini men etmistir. Yariya kadar yapilmis olan minareler bu defa her ikisi de minare olarak hayir sevenler tarafindan yapilmistir.  1955 Burdur Il yilligina gore Dogu tarafindaki minareyi Sukru Haci Nebizade Riza ve ogullari Sukru ve Husnu Bayer 1930 yilinda yaptirmis; mimari ise Nuri Bey'dir. Batidaki minareyi ise Mustafa oglu Hasan Ozsari 1941 yilinda yaptirmistir. Mimari ise Burdurlu Saban oglu Ali Sengel'dir.15   Burdurlu Mehmet Gul ise yaptigimiz roportajda  sunlari belirtti. ‘'Bu caminin  bir minaresini Haci Sarioglu yaptirdi. Eski Belediye tarafindaki (Belediye Baskani Cetin Bozcu zamaninda yapilan simdiki Hali Sarayi) minareyi ise Velicanlarin Sukru Bey yaptirmistir (Bakiniz: Mehmet Gul ile yapilan roportaj).  
    Dundar bey 1307 veya 1308 yilinda   beyligin hukumet merkezini Uluborlu'dan Egirdir'e nakletti ve 1317 yillarinda Antalya'yi ele gecirerek  kardesi  Yunus Bey'i buranin yonetimine getirdi.16  Dundar Bey 721 yilinda Egirdir'de  (o zamanki adi Felekabad)  mustakil beylik sikkesi kestirdi.17 Bu arada Ilhanlilar tarafindan Demirtas Noyan genel vali olarak Anadolu'ya gonderildi.  Demirtas, Anadolu'da Ilhanli egemenligini kurmak ve Turkmen Beyliklerini ortadan kaldirmak amaciyla  harekete gecerek once Egirdir'i kusatti. Bunun uzerine Dundar Bey  Egirdir'i terk ederek  Antalya'ya cekildi.  Antalya'yi o sirada Yunus Bey'in oglu Mahmut  Bey idare etmekteydi. Ancak Demirtas Antalya'yi  da kusatmis  ve  Mahmut Bey amcasi Dundar bey'i Demirtas'a teslim etmis,  O da Dundar Bey'i  1323 yilinda derhal oldurmustur.  Boylece Hamitogullari Beyligi tamamen Ilhanlilarin eline gecmistir.18   Ilhanlilarin Anadolu valisi Demirbas (bazi yayinlarda Demirtas) 1314'te Burdur'u,  1319'da Golhisar'i, 1321'de  de Antalya'yi aldi.  Hamidogullari Beyliginin basina ise Demirtas'in izniyle Misir'da bulunan Ishak Bey'in oglu Hizir Bey gecti. 1328 yilinda  Dundar Bey'in ogullarindan Necmeddin  Ishak Bey  Misir'dan donerek Egirdir'e geldi ve Hamidogullari Beyligininin yonetimini oglu Hizir'dan  teslim aldi.19 Bu sirada kardesi  Mehmet Celebi Golhisar'da,  Hizir Bey ise Uluborlu'da hukum suruyordu. Ishak Bey 1335 yilinda olmustur.20 Daha sonra Hamidogullari Beyliginin basina  Ishak Bey'in oglu Hizir Bey ikinci defa gelmis ve bu arada Golhisar'da  bulunan Ishak Bey'in kardesi Mehmet Celebi'nin oglu  Muzafferuddin Mustafa Bey Burdur bolgesini idare etmistir.21 Bu arada Muzafferuddin Mustafa Bey zamaninda 1344 ‘te Ulucami civarinda ‘'Muzafferiye Medresesi'' yapilmistir. Hizir Bey ise Egirdir'de Ulu Bey olarak hukum surmustur. Daha sonra sirasiyla Husamuddin Ilyas Bey ve Kemaluddin Huseyin Bey basa gecmistir.  1389-1390 yillarinda Yildirim Bayezid'in Hamidogullari Beyligini Osmanli topraklarina katmasi ile Burdur  Osmanli idaresine girmistir.22,23. 1402 yilinda Yildirim Bayezid'in Ankara Savasi'nda yenilmesi ile Timur'un oglu Sultan Huseyin, Karaman, Teke ve Hamid ili  uzerine gelmistir.. 1402-1415 tarihleri arasinda ise  Teke iline Karamanoglu Mehmet Bey  hakim oldu. Bu sirada Hamidoglu Osman  Celebi  Karamanoglu tarafindan desteklenmisti.  1423'de Osmanli Sultani II. Murat zamaninda Hamitoglu Beyligi tamamen ortadan kalkti ve butun arazileri Osmanlilarin eline gecti. 24 

    Ibn-i-Batuta Burdur'da
     Unlu Arap seyyahi Ibn-i Batuta 1331'de Burdur'a geldi. Ibn-i Batuta anilarinda Burdur icin ‘' Burdur, akarsulari bol, baglik ve bostanlik kucuk bir kasabadir. Kalesi yuksek bir tepenin uzerindedir. Buraya geldigimizde  hatibin evine  misafir olduk Ahiler  (Esnaf teskilati) toplanip geldiler. Bizi misafir etmek istediklerini bildirdiler. ‘' demektedir. 25,26

   
    Osmanli Doneminde Burdur : ‘' Has Turkmen ‘'  veya ‘'Turkmen Halis'' Kazasi
    Yukarida belirttigimiz gibi Burdur 1390, 1391 yillarinda  Osmanlilarin  eline gecti ve Kutahya'da bulunan Anadolu Beylerbeyine  baglandi. Osmanli zamaninda Burdur'da hicbir eser yapilmamistir. Sadece ‘'Cesmedami'' adindaki cesme binasi 1501 yilinda Osmanli sehzadesi Korkut'un hekimi Hamza oglu Ali tarafindan yaptirilmistir.  Burdur Turkmenlerin ve sarikecili asiretinin yatagi oldugundan  Osmanli doneminde ‘'Has'i Turkmen''  veya ‘'Turkmen Halis'' diye anilirdi.
    Burdur'da 1478 yilinda yapilan Tahrir (nufus sayimi)'de bir Hiristiyan mahallesi  ve  uc Musluman mahallesi  olmak uzere dort mahalle yazilmistir.  Uc Musluman mahallesi Cami, Burcu Mescidi ve Yeni Mescid adini tasiyordu. O tarihte bu uc mahallenin nufusu sadece 126 neferden (erkek) olusuyordu ve en kalabalik semt 70 neferle (erkek) Cami mahallesiydi.  Hiristiyanlar ise 40 neferdi.  1522 tarihli Defter-i Mufassal-i Liva-i Hamid'e gore ise  Burdur'da 216 hane Musluman 22 hane Hiristiyan yasiyordu ve toplam nefer (erkek) sayisi 408'e cikmisti.27 Musluman mahalleleri sur icindeydi ve sur disinda 41 evlik Rum ve Ermenilere ait bir mahalle bulunuyordu. Karasenir, Manastir (Necati) ve Yenice mahalleleri de sur disinda  Koy olarak gecmekteydi. Bunlarin en buyugu Cami Mahallesiydi.28
    16. yuzyil basinda meydana gelen Sahkulu Baba Tekeli isyaninda (1511 yili) Burdur sehri de zarar gordu. Isyancilar sehrin kadisini ve bir kisim halki katlettiler.  Bu nedenle Burdur ve koylerinden  baska yerlere surgunler oldu ve bazi koyler bosaltildi.29   Bu isyandan sonra 1583'te olusan  Suhte Isyanlari da Burdur'u etkiledi ve 1587'e kadar surdu.30  Arkadan olusan  Celali Isyanlari da Burdur'a zarar verdi.  1596  tarihinde isyancilar 4-5 bin kisiyle Isparta, Burdur ve Denizli koylerinde soygun  yapmisti. 31     
1522 yilindaki bir deftere gore Burdur sehrinde 238 hane vardi ve bunlarin 113'u Cami mahallesindeydi.32 1568 tarihli bir deftere gore ise sehrin buyudugu ve hane sayisinin 379'a,  nefer sayisinin 773'e ciktigi,  (bunlarin 339'u Musluman 40'i Hiristiyan) eski mahallelere ilave olarak Debbaghane (Tabak), Mehmet Kethuda, Demir Mescidi, Karagoz Mescidi, Nurullah Celebi Mescidi isimli yeni  mahalleler kuruldugu gorulmektedir.33 Debbaghane yani dericilikle ugrasilan yerin adi olan Debbaghane mahallesinin gunumuzdeki Tabakhane veya Tabak mahallesinin kokeni oldugu dusunulmektedir. 34  Burdur sehri Hiristiyanlarin oturduklari mahalle ile birlikte  17 mahalleden olusmaktaydi. Bu yeni mahallelerin cogu 1522'den sonra kurulmustur.35
     1700'lu yillarda Burdur Hamideli Valiligine (merkezi Isparta olan) bagliydi. Hamideli Valiliginde  1743-1745 yillari arasinda bulunan Celik Mehmet Pasa yilin belirli zamanlarinda Burdur, Isparta ve Antalya'da otururdu ve kendisine bagli  kazalara bilgili Subasi ve kaymakamlar gonderip iyi bir idare gostermisti.36 Kendisinden sonra evladi miriman Sait Pasa  1780'de Vali oldu. 1781'de ise Burdur ve Isparta Kutahya'da bulunan Anadolu Genel Valiligi ve Seraskerligine  baglandi. Sultan III. Mustafa Doneminde (1757-1774) Dervis Mehmet Pasa Burdur'da bir kutuphane yaptirdi. I. Abdulhamid donemi (1774-1789) sadrazamlarindan  Burdur dogumlu Halil Hamid Pasa da Burdur'a baska bir kutuphane yaptirdi. Sadrazam Halil Hamit Pasa Burdur'da  1736 yilinda dogmustur. Babasi Celik Mehmet Pasa kitapcisi Mustafa Efendi, annesi Ispartalidir. Burdur'da tahsilini ve gencligini gecirdikten sonra   annesi ile Isparta'daki dedesinin yanina gitmis, daha sonra Istanbul'da arzuhalcilik yapmaya baslamis, sonra  saraya girmis ve yukselmistir. 1785'de Bozcaada'da katledilmistir. 37
    18. yuzyil sonlarinda Osmanli idari teskilatinda degisiklik yapilarak  yeni ‘'has'' lar olusturuldu ve  yeni olusturulan ‘'Terkemis'' has'i Burdur'u icine aldi. Bu has'a o zamanlar ‘Has-i Turkmen' adi veriliyordu. Burdur, Terkemis  has'inin   merkezi idi. Aglasun, Golhisar, Incili (Bucak) ilceleri ve Erle (Yesilova) nahiyesi ve Acipayam nahiyesinin bazi koyleri Burdur'a bagliydi  Terkemis hassi ise  Hamid Sancagina bagliydi. Hamid Sancaginin merkezi ise Isparta idi.38  II. Mahmut doneminde (1808-1839) Burdur'da Seyh Mustafa Efendi Kutuphanesi adiyla bir kutuphane daha acilmistir.
    17. ve 18. yuzyillarda Burdur'da bey ve pasalarca konak, han ve hamamlar yapildi. Tasoda, Celik Mehmet Pasanin yaptigi ve sonra Baki Bey'lerin almasindan dolayi bugun  adi Baki Bey konagi olarak bilinen Baki Bey Konagi, Tas Camii, Seyh Sinan Cami gibi eserler bu donemde yapildi.39
    19. yuzyilda kurulan Burdur Sancagi Konya'ya baglandiktan sonra  Burdurlu olan Konya Valisi Tevfik Pasa 1830'da Burdur'da  Ulu Cami'nin yakinina ve Alaca Pazari olarak bilinen yere bir saat kulesi yaptirdi. Bu saat kulesinde (simdiki saat kulesinin 20 metre batisindaydi) buyuk bir calar saat vardi ve 25 metre yuksekligindeydi.40  Saat Kulesi 1914 depreminde tamamen yikilmis ve yeniden 1936-1937 yillarinda Azim Demir Ticarethanesinin sahibi Haci Riza tarafindan yaptirilmistir. 1955 yilinda saat kulesinin altinda lastikci dukkani vardi. 41 Burdur Kultur Envanteri 2007 kitabinda Saat Kulesi'nin 1936 yilinda Haci Ali Riza Demir tarafindan yaptirildigi, altinda bir dukkan oldugu, saatlerin birkac seneden beri calismadigi yazilidir.42
    Bocuzade Suleyman Sami   o tarihlerdeki  (18 ve 19.  yuzyil) sosyal durumu   soyle anlatmaktadir: ‘'koylerin cogu ciftlik haline getirilmis,  asil topragi isleyen ve buralarda oturanlarin hic bir haklari olmamis, bunlar mutasarriflarin, Beylerin ve mensuplarinin esiri ve eciri haline gelmis; Beylerin, Mutasarriflarin ve Amirlerin yollu yolsuz her turlu emir ve isteklerine boyun egmek zorunda kalmislardir.'' 43  
19. yuzyil sonlarinda  1884'te Burdur'da buyuk bir yangin cikmis ve  yukari carsinin onemli kismi ve 150 ev yanmistir. 
1305 hicri tarihli Konya Vilayeti Salnamesinde Burdur'da yedi adet gulyagi yaghanesi oldugu  ayrica  sehirde 5213 ev, 648 dukkan, 6 degirmen, 34 deri isleme hanesi (debbaghane), 4 han, 6 hamam ve 24 cami oldugunu belirtilmistir.44 
   
   
    Senirkentlilerin Burdur'a Gocu
    Burdur'a 1800-1827 yillari arasinda eskiya baskisi nedeniyle Uluborlu ilcesinin Senir koyu (Senirkent)  halkindan  100 hane (bazi kaynaklarda 200 hane)  kacarak  Burdur'a  goc etmis ve Yenice mahallesine yerlesmistir.  Bu goc daha sonra da devam etmistir. Dokumaciligi Burdur'a getiren ve yayan Senirkentliler bugun Burdur nufusunun onemli bir kismini olusturmaktadir. 1955 Burdur Il Yilligina gore 1955 tarihinde Burdur'da 1300 hane Senirkentli vardi.45 Bunlarin hemen hemen hepsinin evinde dokuma tezgahlari vardi. ( Rahmetli dedem ve babaannemin  bu tezgahlarda saatlerce calistiklarini cocuklugumdan  hatirlarim. Sonra bu tezgahlar kalkti ve bu kisiler  hali dokumaya basladilar, Yazarin Notu).
    Bu sirada Divanbaba (Degirmenler) mahallesinde agac isleri ile ugrasan ve halk arasinda tahtacilar denen bir topluluk da vardi.46
    Rum ve Ermenilerin  simdiki Zafer, Tepe ve Manastir (Necatibey) mahalleleri civarinda yerlestigi bilinmektedir. 1800'lu yillarda Misir'dan goc eden bir  toplulugun once Adana ve Mersin'e  yerlestigi sonra bunlardan bir  kisminin  Burdur'a geldigi;  Ucdibek ve Sinan mahallelerinin oldugu yere yerlestikleri  de bilinmektedir. 47 
     

    Burdur'un Sancak (Mutasarriflik), Liva ve Vilayet  Olmasi
    1768-1837 yillari arasinda Kutahya iline bagli mutasarriflik olan  Burdur 1839 Gulhane Hatti Humayunu  ile Konya ili Isparta Kaymakamligina bagli Muhasillik (idare amirligi- Nahiye)  haline geldi.  Bocuzade Suleyman Sami tarihine gore Burdur ve Isparta 1801'de ayrilarak Mutesellimlik olmustur. 48  1823 ‘te Burdur tekrar Isparta'ya baglanmistir. 1832'de ise Genel Nufus Sayimi amaciyla  o zaman ‘'Turkmeni Has'' denilen Burdur'a Mustafa Bey adinda birisi gorevlendirilmis ve Burdur Isparta'dan ayrilmistir. 49 Cok gecmeden ayni yil (1832 yilinda) Isparta'da  veba salgini oldugundan Isparta'da  Karantina Binasi olarak yapilan bina onarilarak Kisla haline getirilmis ve askeri birliklere verilmistir. Askeri idarenin merkezi Isparta oldugundan, Burdur Mulki Idaresi tekrar Isparta'ya baglanmistir. 50  1850'de  Burdur Isparta'dan tekrar  ayrilarak kaymakamlik (kaza) olmus ve Konya'ya baglanmistir. Muhassil olarak Ahmet Bey tayin edilmistir.
     1839 veya 1840 yilinda  Burdur'da bir ayaklanma olmustur. Bu donemde Burdur idare  amiri (Nahiye Muduru) olarak  Haci Omer oglu Ciloglu Mustafa Aga  gorev yapmaktaydi.  O yillarda Ciloglu ailesi ile Celik Pasa ogullari arasinda  Nahiye mudurlugu yapmak icin devamli bir rekabet ve husumet vardi.  Yenice mahalleliler  Mustafa Ciloglu'na karsi cikiyorlardi. Yenice mahalleye verginin (salma)  fazla yazilmasini bahane eden bazi kiskirticilar halki ve ozellikle Yenice mahallelileri isyan ettirerek Hukumet binasi olarak kullanilan  Ciloglu Konagini bastilar ve  Haci Ali Aga, Mahmut Efendi, Huseyin Efendi ve  Osman Efendi ismindeki jandarma  zabitini  oldurdukleri gibi   konagi da atese verdiler. Nahiye muduru Mustafa  Aga  fedakar bir adami sayesinde canini kurtarmis ve  zor  kacmistir. Bassiz kalan Burdur'da birkac ay cok kotu ve asayissizlik ile gecmistir. Bu olaya''Fetaret Olayi'' adi verilmistir. Mustafa Aga daha sonra Konya Vilayeti'ne, orada sonuc alamayinca da Istanbul'a gider ve Saray'da derdini anlatir. Saray tarafindan Ibrahim Pasa ve Miralay Yusuf Bey kumandasinda iki tabur Arap askeri Burdur'a gelir ve Susamlik tepesine toplar yerlestirilir. Asiler yakalanir ve cesitli sehirlerdeki hapishanelere gonderilir. Bir kisim Beyler ise (Huseyin, Resit, Mahmut Bey gibi) Tekirdag, Canakkale, Kutahya ve Edirne'ye surgun edilir. Bu beyler birkac senelik surgunden sonra Burdur Muftusu Haci Abdurrahman Efendinin tanidigi Saray Muallimi Mehmet Efendi sayesinde  affedilerek Burdur'a donerler. ‘'Fetaret Olayi'' denen bu olay boylece kapanir ve Burdur Kaza olur. Bu olaydan etkilenen  Asik Vecai Fetaret olayiyla ilgili bir destan yazar. 51,52, 53
    19. yuzyilda  Burdur beylerin egemenligindeydi. Her beyin uc-bes tane koyu ve arazileri vardi. Buyuk nufus besleyen bu beyler Konaklarda yasarlardi.
    Burdur'un zenginlerinden Saden oglu  Haci Ismail Aga  ve diger Burdur  beyleri 1872 yilinda  Istanbul'a giderek hazineye odenmesi gereken fazla odenegi ve maaslari sahsen vermeyi kabul ve taahhut ederek cok istedikleri  Burdur'un Isparta'dan ayrilarak bagimsiz sancak (mutasarriflik)  veya kaza olmasini saglamislar ve Burdur'a Celtikci Ciftligi sahibi olan  Catalca Mutasarrifi Ali Riza Pasa'nin  kardesi Halil Bey  Mutasarrif olarak atanmistir. 54,55  O zamanlar Burdur'un en zengin adamlarindan biri olan  Sadenoglu Haci Ismail Aga'nin Burdur'a   yaptigi hayirlardan en onemlisi Burdur'a   pinar suyu getirmek ve cesme yaptirmaktir. 1955 yilinda dahi Burdur'da  daha once Saden oglu Haci Ismail Aga' tarafindan yaptirilmis olan  35 pinar ve cesme saptanmistir.56  Burdur Belediyesi ise  1877 yilindan sonra kurulmustur. 57     
1872 yilinda sancak olan Burdur'un, Tanzimattan sonra  ilk mutasarrifi Mehmet (Muhammed)  Izzet Pasa'dir. Mehmet Izzet Pasa bir yil sonra 1873'de  olmus ve  Yenice Mahalledeki Tas Cami (Tasdemir Cami) Mezarligina gomulmustur. Bu mezarlik Tascami bahcesinden girip merdivenleri ciktiktan sonra hemen sag tarafta  sutun seklinde bir mezar tasinin oldugu yerdedir. 58,59 


1876 yilinda Konya Valiliginde bulunan Burdur dogumlu Musir Ahmet Tevfik Pasa  zamaninda Konya Vilayetinde gorev yapan Kahya ve Divan Katibi gibi  Burdurlu memurlarin girisimiyle Liva merkezinin ve  Osmanli Bankasi'nin  Isparta'dan Has'i Turkmen  denilen Burdur'a naklolunmasi ortaya cikmis, ancak Ispartalilarin sikayeti uzerine Konya Valisi Tevfik Pasa bunu  uygun gormeyerek engellemistir. 60  1867 yilinda Isparta Mutasarrifi Ali Necip Pasa, Burdur kaymakami Konyali Serdarzade Abdullah Agayi azlederek, yerine Isparta kaymakamligi etmis bulunan Celebi Damadi Huseyin Nesip Efendi'yi atamistir. 61 
    1870  yilinda Konya Valisi olan Ingiliz  Sait Pasa Burdur'un Cercin koyunde Isparta, Burdur ve Antalya delegeleriyle toplanti yaparak tren yolu yapimini konustu.  1882 yilinda Vali Ingiliz Sait Pasa Isparta'ya gelmis ve kendisini Burdur  Mutasarrifi Akif Pasa ve damadi ziyaret etmisti. 62 
    Konya Vilayeti hicri 1288, miladi 1882 yilina ait 4. defa olarak duzenlenmis olan Burdur Salnamesinde (yilliginda) Burdur'dan birkac tepe uzerinde yerlesmis 4000'ni asan bag ve bahceden olusan ve akarsuyu bol olan bir kasaba olarak bahsedilir. Burdur cayi uzerinde 4 adet kaggir ve 6 adet ahsap kopru oldugu, bag ve bahcelerin bu caydan sulandigi, golun tuzlu ve balik olmadigi, kasabada 19 cami, 16 mescit, bir Mevlevihane, uc Rum ve bir Ermeni kilisesi, 23 medrese, 3 kutuphane, bir Mekteb-i Rustiye, 19'u Musluman, ikisi Rum ve biri Ermeni Sipyan okulu (ilkokul), bes hamam, 6 han, 104 manufaturaci, 8 bakirci,  38 demirci, 7 cakmakci,  5 nalbant,  27 semerci,  60 bakkal ve tuzcu, 12 kalayci, 10 tutuncu, 10 leblebici,  20 hayyat (terzi), 4 kurkcu, 20 berber, 10 mutaf ve helvaci, 7 kahve, 5 dellal,  12 kececi, 12 kuyumcu, 3 sarac, 80 dikici, 11 kunduraci, 14 boyaci, 5 basmaci, 31 culha dukkani, 4 ekmekci dukkaniyla toplam 537  adet dukkan oldugu, sehir disi ve  Burdur Cayi uzerinde otuz odasi olan bir debbaghane (Tabakhane-deri islenen yer) oldugu yazilidir. Yine ayni salnamede 1882 yilinda Burdur'da 1857 cocugun sibyan okullarinda, 1005 talebenin medreselerde egitim gordugu, ipek tohumu icin ahalinin dut fidani dikme hevesinde oldugu,  her cesit bez ve alaca kilim ve dokuma oldugu yazilidir. 63 
    Burdurlu Tarih Ogretmeni sayin Osman Kocibay'in Turkcelestirdigi Rumi 1330 (1914-1915)  tarihli Konya Vilayeti Salnamesi'nde (yilliginda)  su ilginc bilgiler vardir:


Burdur'a odun ve komur golun karsisindaki koylerden kayiklarla nakledilirdi. Bu sehrin  asil ismi ‘Turkmen Halis' dir. Burdur kasabasinin simali haric etrafinda mezarliklar vardir. Memlekette uc tabip, bir asi memuru ve ‘Sihhat', ‘Istikamet' ve ‘Isparta' adinda uc eczane vardir. Yasam suresi 55-60 olup havasi guzel koylerde bazi kisiler 70-80 yasini bulur. Kazada 100 yasini gecmis olan 300 kisi vardir. Burdur livasinda Osmanli lirasi 125 kurus, mecidiye 20 kurus olarak islem gorur. On para ve metelik on iki para eder. Ingiliz lirasi 136 kurus olarak islem gorur. Burdur'da dimlit, merzivanid, deve gozu, kadin parmagi, razaki, cavus uzumu, kus tirnagi, buzgulu, gevrek, akca kara, kasikli, beyaz dimlit ve karca tipi uzumler yetisir. Merkezdeki baglar Dort ayakli, Akdere, Ortakir, Halil Agayetti, Hamambendi, Kocabagbasi, Hidirilyas, Haci Huseyin Koprusu, Kayapinar, Hiristiyan Kabri, Kacbasi, Sigiryolu semtlerinde bulunur. Burdur ahalisi ‘'Burdur Bankasi'' isminde bir banka kurulmasi icin girisimde bulunmustur. Burdur'un arpa ve bugdayi Baradiz (Baladiz-Gumusgun) ve Cardak tren istasyonlarina ve Antalya iskelesine tasinir. Burdur'da Seyh Bedrettin mezari civarinda vakifi bulunan bir cami (Ulu Cami) ve bunun civarinda zahire alis-satisi icin  duvarlari kargir ancak ahsap yapili bir lonca vardir (Eski Belediye binasi, simdiki Hali Sarayi olmali, yazarin notu). Kasabadan baslayip gole kadar devam eden baglar ve gulistanlar (gul bahcesi) vardir. Burdur merkez ve koylerinde 5 adet un ve kereste fabrikasi, 4 kilise, 30 degirmen, 7 han ve otel, 6 hamam, 10 cesme, bir adet sadirvan, 700 magaza ve dukkan, 500 alaca dokuma tezgahi vardir. Carsi suyu 86 tarihinde toprak kunk ile getirilmistir. Kayapinar suyu 7 sene evvel getirilmistir. Burdur ili dahilinde (kazalar dahil) bir polis komiseri ile bir muavin ve bes polis memuru gorev yapmaktadir. Polis karakolu yapilmamistir.
 1906'da Burdur Mutasarrifi  olan Nazim Pasa Isparta Mutasarrifi Oldu.64
     Tarihci Osman Kocibay'in bana verdigi asagida  tamami verilen ‘Haki' isimli saire ait ‘'Burdur'da Medfun Evliyalar'' isimli siir Burdur'da  mezarlari olan evliyalar ile ilgilidir. Siirde adi gecen seyh veya evliyalarin isimleri  medrese ve mahallelere (Sinan Mahallesi, Hecin Mahallesi-simdiki Akin mahallesi, Divanbaba-simdiki Degirmenler mahallesi gibi) verilmistir.  Divanbaba mahallesinin adinin ise bu mahallede mezari bulunan Divan Baba'dan ileri geldigi de bu sekilde  anlasilmis olmaktadir. Seyh Gaybi'nin mezari Riza Erdem'in Burdur kitabina gore  Koca (bazi yayinlarda Hoca) Bali hamaminin oldugu yerde, Seyh Bedrettin'n mezari ise Burdur Salnamelerine gore Ulu Cami civarindaymis.


‘Burdur'da Medfun Evliyalar

Burdur Ili'ni gormek gerek
Her yanlari sormak gerek
Burada medfun Piri Baba,
Dahi sergaziyan Hecin Baba

Eylemisler bu makami ihtiyar,
Emsile toplanmis hemin yar.
Dahi Seyh Gaybi, Seyh Sinan,
Seyh Bedrettin hem Baba Divan.

Hasan Dede ki emir-i asker,
Gelmis kudretten bu lesker.
Timurlu Baba dahi meshur,
Medfeni escar ile mestur.

Her biri bir hizmetle yayilmis,
Levz-i adayi tathire dagilmis.'



    1955 Burdur Il Yilligina gore Burdur cayi uzerinde eskiden ikiser gozlu ve kemerli 5 adet kesme tastan yapilmis kopru oldugu, bunlardan simdi sadece Manastir koprusunun (1955 yilinda)  kaldigi  belirtilmistir. 1948 yilinda Burdur Cayi bir mecraya alindigi (mecrasi degistirilmis) icin kopruler yiktirilmis ve yeniden yapilmistir. 65


Burdur'da eski medrese  binalarindan  1931 yili itibariyle iki tane kalmisti. Bunlar Pirkulzade Necip Efendi (Pirkul veya  Bulgurlu Medresesi; Lise Cografya ogretmeni Sayin Yucel Bulgur ve Gulendam Ozciger'in akrabalaridir. Kaynak: Gulendam Ozciger) medresesi ile Urgancioglu medresesiydi.  1955 yilinda bunlardan da eser kalmamistir. 66 


    Burdur  1920 yilinda mustakil mutasarriflik (liva)  oldu. Konya vilayetinden ayrilarak dogrudan hukumet merkezi  Istanbul'a baglandi.


    29 Ekim 1923'de Cumhuriyet kurulunca yapilan mulki teskilatla Burdur vilayet oldu. Ilk vali  bazi kaynaklarda Ali Suat Bey 67 bazi kaynaklarda ise Faik Ustun Bey olarak gecmektedir. 68


    Burdur Belediyesinde baskanlik yapanlar 1930 yilindan once Haci Ahmet Efendi, Haci Ali Beyzade Hasan Bey, Baki Beyzade Ali Bey, Tayyarzade Ibrahim Efendi, Baki Bey zade Resit Bey, Kazancizade Haci Suleyman, Ciloglu Fahrettin Aga, Berber Salih Efendi ve Necip Bediroglu'dur. 69 


    Burdur'daki Manastir  Mahallesinin ismi Maarif Vekili (Milli Egitim Bakani) Mustafa  Necati Bey'in adi verilerek Necatibey Mahallesi olmustur. 70 
   
    Burdur'u Ziyaret Eden Seyyahlar ve Gozlemleri
    Fransiz Poul Lucas   1706 ve 1714'de Burdur'a gelir ve kenti kucuk ve sirin bir kasaba olarak tanimlar. Aglasun cevresinde Sagalasseon yazili sikkeler bulur. 1836 ve 1833 yillarinda iki defa bolgeye gelen  F. V. Arundell, Lucas'in bahsettigi Sagalassos oren yerini gezmis ve burada bir yazit bulmustur.71  Arundell'e gore Burdur'da 5000 kadar ev bulunmakta, ayrica 150 hane Rum, 30 hane Ermeni bulunmaktadir. Ressam Leon de Laborda  1838 yilinda basilan kitabinda Burdur'da bir tapinak ve bir tiyatro kalintisi oldugunu belirtir. 1841 ve 1842 yillarinda bolgeye seyyah arastirmaci olarak A. Schonborn, 1872 yilinda E.J. Davis gelmistir.  Cumhuriyet doneminde  Dr. Sevket Aziz Kansu ve ekibi Burdur ve Isparta cevresinde  arkeolojik arastirmalar yapmislardir.
   
    Kutuphaneler Sehri Burdur ve  Dervis Mehmet Pasa Kutuphanesi
    Burdur'da 18. ve 19. yuzyilda 9 kutuphane vardi. Bunlardan en meshur olani Dervis Mehmet Pasa Kutuphanesidir.  Digerleri ise Hatipoglu Kutuphanesi, Halil Hamid Pasa Kutuphanesi (Recep Mahallesinde), Seyh Mustafa Efendi Kutuphanesi (Haci Ahmet mahallesinde), Pirkulzade Medresesi Kutuphanesi (simdiki Muze'de bulunmaktadir), Haci Bali kutuphanesi ve Sadenzade Haci Ismail Aga kutuphanesidir (Divanbaba camisinde kucuk bir kutuphane). 72 
    Burdur'da Sadrazam  Dervis Mehmet Pasa tarafindan kurulan ve kendi adiyla anilan kutuphane  Osmanli Kutuphaneleri icinde sayili kutuphanelerden birisidir. Bu kutuphanenin  kitaplarinin 1687 tanesi halen Konya Bolge Yazma Eserler Kutuphanesinde bulunmaktadir.  625 adedi ise Istanbul Suleymaniye Kutuphanesinde tamir icin beklemektedir. 18. asrin sonlari ile 19. asir baslarinda bu kutuphanede 3 kutuphaneci gorevli olarak calisiyordu.  Burdur Sinan Mahallesinde bulunan kutuphane  kutuphanecilik yapan Esat Efendi adiyla da anilmistir. Bu kutuphane zamaninda  kitap sayisi bakimindan  emsallerine gore en fazla kitaba sahipti.  1881 yilinda 1260 kitap , 1893 ve 1903 yillari arasinda ise 4500 kitabi vardi.73  Dervis Mehmet Pasa Hicri 1200 tarihlerinde Burdur'da yuksek alimler yasadigini gorerek burada bir kutuphane yaptirmayi arzu eder ve Seyh Sinan Mahallesinde oldukca genis bir arsa satin alarak buraya kagirden bir bina yaptirir. 12 yil sonra bu arsanin bir kosesine Giyabi Baba isminde bir mursidin makberesi de yapilmistir. Kutuphanede lahyei saadet de vardi. Ilgisizlik yuzunden harap olmustur. 74 
    Dervis Mehmet Pasa Kutuphanesi bugun Oluklaralti  Caddesi Seyh Sinan  Cami karsisindaki Hoca Bali Hamami bitiginde 21 ve 23 nolu ev olarak  yer almakta ve ilgisizlik yuzunden maalesef ortadan kalkacagi gunu beklemektedir. 75   
 Kucuk bir sehir olmasina ragmen bu kadar cok kutuphanenin olmasi o zamanlar Burdurlularin  okuma yazmaya ne kadar onem verdiginin bir gostergesidir.

    Burdur'da Yasam, Halkin  Yapisi, Adetler, Zanaat ve Diger Faaliyetler
    Burdur'da gulculuk 1894 yilinda Yorukoglu Mustafa Efendinin 2 donum gul bahcesi dikmesiyle baslamistir. 76  Burdur'da 19. yuzyilin ortalarinda Sark Hali Kumpanyasi isimli sirket tarafindan  desenli halilar dokutturulmustur. 1910-1914 yillari arasinda Burdur'da 800 adet tezgah, 2400 adet dokuyucu bulunuyordu.77 1900 yillarinda gulculuk gelisir ve sehirde cok sayida gulyagi imalathanesi kurulur.  1903 maarif salnamesinde  13 medrese oldugu ve 295 ogrencinin egitim gordugu bildirilir.  1906 salnamesinde Hamidiye Kiz Mektebinde halicilik sanatinin  ogretildigi  belirtilmistir.77
    Burdur'da 1900-1923 yillari arasinda Turkler ve az sayida Rum ve Ermeni yasamaktaydi. 57. Tumen Komutani Albay Mehmet Sefik Aker'in belirttigine gore  1918 yilinda Burdur ilinde 80.000 Musluman Turk, 500 Rum ve 60 Ermeni vardi Denizli, Burdur ve Isparta'daki  yerli Rumlarin hepsi Turkce konusurdu. Turkce konusan Rumlar, fiziksel olarak ve adetleri bakimindan, komsulari Turklere benziyordu. Yine Albay Aker'e gore  Yunan siyasal teskilatinin gayreti ve Rum Patrikhanesi vasitasiyla  Rumlara Yunanlilik telkin edilmis ve  bunlarin bazilari son donemlerde kendilerini Yunan olarak gormeye baslamislardi.   Rumlar, sanatkarlikla, tarimla ve daha cok ticaretle ugrasirdi. Turklerin tarimla kazandiklarini satarak Turklerden daha rahat ve mutlu  yasamaktaydilar. 78  Burdur'un ‘'Onikidir Su Burdur'un Dermeni'' turkusunde de ‘'Onikidir su Burdur'un dermeni (Degirmeni) / Dermencisi Urum degil Ermeni'' seklinde bu vurgulanmistir. 79  Rumlarin Burdur'da simdiki Zafer  Mahallesinde  halen  binasi mevcut olan  Panagia kilisesi vardi. Bu kilise mensuplarindan bazilari 1875 yilinda ayrilarak Metamorfosis Kilisesi ve Agio Yeorgious (Aya Yorgi) kiliseleri  adinda iki kilise daha kurmuslardir. Bunlarin binalari halen Burdur'da yoktur. Ermenilerin ise Meryem Ana kilisesi vardi. 80      Burdur'da 1918-1920 yillarinda Burdur halkinin yardimlariyla 25-30 yatakli  bir hastane  eski Orman Idaresinin binasinda (simdiki ogretmenevi karsi tarafinda) kurulmustu. Bu hastane Istiklal Harbi'nde Menzil Hastanesi olarak 400 yataga kadar cikarilmistir.81   
Burdur Lisesi ise 1906 yilinda kurulmustur.  1906 yilinda  Burdur'daki mevcut uc sinifli bir Rustiye iki sinif daha ilave edilerek bes yillik bir Idadi olusturulmustur. 1915 yilinda bir sinif daha ilave edilerek alti senelik Idadi olmustur. 1923 yilinda  Bir Devreli Lise adini almistir.  Burdur Lisesi orta mektep kismi 1944-1945 yillarina kadar Zafer Mahallesindeki Kilise binasinda ortaokul olarak egitim yapmistir. 1951-1952 yilinda  ise Lise olarak egitime baslamistir. 82

   
    1914 Burdur Depremi

    Deprem  21 Eylul 1330 (3-4 Ekim 1914) Pazar gecesi saat 18:30 siralarinda  7.1 siddetinde oldu. Yenice ve Cemil mahallerinden yakilmadik bina kalmadi. Bu depremde resmi kayitlara gore 650 (kaynak:Tarihci Osman Kocibay), bazi yayinlara gore 1000-1500 kadar insan oldu. Osman Kocibay'da hangi mahallede ne kadar olu olduguna dair belge vardir.  Diger mahallelerde de  cogu bina (evlerin ucte ikisi) yikildi. Sehirde yikilan bina sayisi 2000 civarindadir; 842 can kaybi, 115 yaralanma olmus, 10000'ne yakin kisi de acikta kalmistir. Deprem oncesi yol insaati icin Burdur'a gelen isciler deprem enkazinin kaldirilmasi icin bir hafta sure ile calismislar ve 110 kisiyi enkazdan sag olarak kurtarmislardir (bakiniz Burdur Gazetesi, Tarihi Bir Belge, 9 Ekim 2000, Tarihci Osman Kocibay'dan temin edilmistir). Ulu Cami ve Saat kulesi  tamamen yikildi. Yikilmis olan Ulu Cami  Aglasun'dan gelen kerestelerle tekrar yapilmaya baslandi (bakiniz Mehmet Gul ile yapilan roportaj) ve  ancak 3 Eylul 1919'ta ibadete acildi.83  Yani su andaki Ulu Cami 1919 yilinda yapilmis bir binadir. Burdur'da bugun mevcut olan Saat Kulesi ise 1936-1937 yillarinda Burdur esrafindan demir tuccari Haci Riza tarafindan yaptirilmistir.84 Yikilmayan binalar ise buyuk hasar gordu. Burdur halki deprem nedeniyle Burdur'un baglar arasi denen yerinde kurulan cadirlarda yasamaya basladi. Simdiki istasyonun alt tarafinda (gole dogru olan kisimda) olan Kanlikuyu denen yerde, Dorum Dede Tekkesi 85  civarinda cadirlar kuruldu (Bakiniz: Mehmet Gul ile yapilan roportaj).  O sirada Konya Valisi Azmi Bey'de  tesadufen Burdur'da bulunuyordu. Depremden sonra 3  gun  kisa araliklarla 467 kez kucuk sarsinti oldu. Burdur'da Muslumanlarin oturdugu tas ve kerpicten yapili  dam evlerin hepsi yikilirken Rum ve Ermenilerin ahsap olan evlerinde  hasar az oldu.  1000'e yakin  insan oldu. Konya Valisi Azmi Bey Burdur'da deprem kurtarma calismalarina yardim ettikten sonra  depremin 3. gunu Isparta'ya dondu. Istanbul'dan  Doktor Nafiz Bey baskanliginda Hilal-i Ahmer (Kizilay) heyeti Burdur ve Isparta'ya geldi. Iki  amele taburu Burdur'a gonderildi.  Denizli ve Izmir'den cadirlar, yiyecekler getirildi. Burdur ve Ispartali askerler izinli olarak memleketlerine geldiler. Ancak 13 Kasim 1914 tarihinde seferlik ilan olundugundan izinli gelen askerler acele kitalarina donduler.86,87


Depremde hasar goren evlerin insa ve tamiri icin Ziraat Bankasi'ndan borc olarak para istenmis ancak saglanamamisti.88 6.12.1914 tarihinde Istanbul Nirengi muhendisi Bedri Bey'le  Isparta ve Burdur haritalarinin tanzimi icin mukavele yapildi ve muhendise bir adet neodolit aleti verildi.89 Deprem nedeniyle  binasi hasar goren Burdur hapishanesinde bulunan mahkumlar 9.10.1914 tarihinde  Afyonkarahisar Merkez Hapishanesi'ne nakledildi.90  Depremzedelerin ormanlardan bedava agac kesmeleri icin 13.3.1916 tarihinde   bir kanun cikarildigi gibi evi yikilanlardan bes sene emlak vergisi alinmamasi icin 17.11.1915'te  kanun cikarildi.91 19.12.1914 tarihinde Suriye vilayetinden Burdur ve Isparta depremzedeleri icin 25.000 kurus yardim gonderildi. 92  Depremden 2 yil sonra 1916'da  Belediye Reisi Haci Ahmet Efendi tarafindan Avusturyali uzmanlara sehir haritasi  ve imar plani yaptirildi ve imar girisimlerine girisildi. 93  Burdur sehrinin nufusu 1927 yilinda 12.848 idi.



    Cekirge Afeti
    1915-1916 yillarinda cekirgeler bulut halinde gelmis, gunes gorunmez olmus ve mevcut mahsulun yuzde 70 veya 80'ni mahvolmustu. Su yollari cekirge oluleri ile dolmustu. Bu yuzden halkin cogu ac kalmis ve  fakir dusmustur. 94 
   
    Devlet Osmanli Arsivlerinde Burdur Ile Ilgili Bilgiler

    Devlet Osmanli Arsivi taramasinda Burdur ile ilgili olarak su bilgiler bulunmustur:
   
21.6. 1803'te Sadrazam Halil Hamid Pasa'nin Istanbul'daki evkafi mulhakatindan Burdur'da Cesmecizade Medresesi'ne  kitap dolabi gonderildigi 95
21.4.1827'de Uluborlu'nun Senirkent karyesi (koyu) ahalisinden 300 kisinin  Burdur, Aydin ve sair mahallere nakil ve hicret ettikleri  96
 2.4.1840 Burdur'da vergi tahsisinden dolayi bir karisiklik ciktigi  (Fetaret Olayi olarak anilan olay).  Bu nedenle Burdur tarafina  Miralay Yusuf Bey'in gonderildigi ve  husn-i hizmetinden dolayi odullendirildigi. Burdur'da vukubulan ihtilalde dahli bulunan sahislarin suruldugu Burdur'da meydana gelen ihtilal ve isyan neticesinde oldurulenlerin varislerine verilecek paranin, isyani cikaranlardan tahsil edildigi,97
1840 yilinda Terkemis Has kazalarindan Burdur'a Hazine-i Hassa icin alelhesap olarak tahsil olunan meblagin gonderildigi. 98
21.8.1850'de Turkmen-i Has ve mulhakati olan kazalarin Hamid Kaymakamligi'ndan ayrilarak Burdur kazasina ilhakiyla bir muhassillik ittihaz olunup, Dergah-i Ali kapicibasilarindan Ahmed Bey'in muhassil olarak tayin edildigi ve   Burdur sandik eminligine yirmi kurus maasla Haci Nikola'nin tayin edildigi,99
30.8.1852  tarihinde Hamid sancagindan ayrilarak yeniden muhassillik ittihaz olunan Burdur sancagindaki zabtiye mikdarinin elli nefere cikarildigi  100
1851 veya 1852'de bir Basma atolyesinin Burdur'a Izmir'den getirildigi.
1853'de Burdur Muhassili Ahmed Nuri'nin yeni sadrazami tebrik  ettigi, sonra yerine Serif Aga ve sonra Icel Kaymakami Raif Efendinin Burdur'a kaymakam oldugu
O yillarda Burdur'da   Sarikecili ve Horzum Asiretlerinin bulundugu
25.12.1855 Burdur Postahanesi sabik memuru Abdulkadir Aga'nin munasib bir hizmette istihdam edildigi, 101
1860 yilinda Hayriye Tuccari'ndan Burdurlu Sa'denzade Haci Ismail Aga'nin Antalya'li tuccardan Vasilaki'deki alacaginin tahsil edildigi,
1860'da Burdur, Debbaghane (Tabak) mahallesi menzilhane civarinda Piri Baba denilen Piri Mustafa Efendi Zaviyesi zaviyedarligi ile evkafi  bulundugu,
1872'de Burdur Mekteb-i Rusdiyesi'ne kitap ve risaleler gonderildigi,
1875 ‘de Burdur Mekteb-i Rusdiyesi Muallim-i Evveli'nin  Mehmed Nureddin Efendi, Muallim-i Sani'nin  Ali Efendi oldugu,
1886 yilinda Burdur'da yangindan zarar goren ahaliye her turlu yardimin yapildigi,
1886'da Burdur Belediye Reisinin  Hasan Bey  oldugu,
1888'de Burdur sancagi dahilindeki Celtikci Ciftligi ahalisi ile ciftligin sahibi  olan ve Burdur Haci Ahmed Mahallesinde oturan  Resid Pasazade Ali Riza Pasa arasinda anlasmazlik oldugu, ciftligin muhacir iskani icin hukumetce satin alindigi,
 1888'de Burdur ahalisinden Arslanoglu Pendelaki'de ele gecirilen bir kac sahte mecidiyeden dolayi kendisinin de suclanarak evinin arandigi hususunda Burdur Umur-i Ruhaniye Vekili Andikos tarafindan sikayette bulunuldugu,
1890'da Hamidabad (Isparta) ve Burdur'a iki yuz yetmis hane Kafkasyadan gelen Cerkes muhaciri geldigi ve Burdur'da bulunan Kafkasya muhacirlerinin Konya'nin Saidili nahiyesindeki Dilimdagi adli bos arazide iskanlarina karar verildigi,
1890'da Burdur'un tabur merkezi oldugu,
1891'de  Burdur sancagina Bulgaristan'in  Tirnova sehrinden  muhacirlerin geldigi ve bunlardan birisinin  Mustafa Efendi oldugu,
1891'de Burdur'da  redif deposu (debboy) yapimina baslandigi,

8.11.1891'de Izmir'de oturmakta olan  Amerikali rahip Barthold'un Burdur'da   yapmakta oldugu bina insaatinin Burdur Mutasarrifi tarafindan tatil edildigi. 102  Ancak daha sonra  okul ve mabet yapmasina izin verildigi (Hicri 1328), 103 
1892 yilinda Burdur Mutasarrifinin Ahmet Arif Efendi oldugu 104  ve ayni yil Burdur Sancaginda ikamet eden Amerikali misyoner Barteli' (Barthold) nin evinin yandigi veya yakildigi 105  ve kulliyetli miktarda tazminat talebinde bulundugu. Olayin Avrupa gazetelerine yansidigi,
    14.8. 1894 gunu Burdur Hukumet Konagi'nin  yeniden insa edildigi 106  ve ayni yil Burdur Belediye reisinin Edhem Efendi 107  Burdur Mutasarrifinin  ise Fehim Pasa oldugu, O yillarda Burdur'da Cebelzede Ahmet Aga isminde zengin bir kisi oldugu ve Burdur hapishanesinde Tabip Usturaki efendinin  calistigi yazilidir.
    14.10.1895'te  Burdur Mutasarrifligina Nigde Mutasarrifi Mehmet Pasa tayin olur, 1897'de  Mutasarrif Ali Ratip Bey, 1898'de ise Mutasarrif Muhlis Bey'dir. 18.11. 1898'te Mehmet Sevki Efendi Burdur Mutasarrifligina tayin olur.  1899 tarihinde Yenice Mahalle cok kalabalik oldugundan ikiye bolunmesi teklif edilir.
    1900 yilinda Burdur Belediye Reisi  Ibrahim  Efendidir.108 7.6.1900'de Mutasarrifliga Mehmet Efendi tayin olur. 2.8.1901'de Burdur Mutasarrifligina Mahmud Nazim Pasa atanir.109  ve ayni yil Burdur Belediye tabibi olarak Halil  Efendi gorev yapmaktadir.  1901'de Burdur'daki Rum ve Ermeni kiliseleri tamir edilir.
    28.6.1903'te Burdur Hukumet binasi yeniden insa edilir 110  ve ayni yil Burdur Yogurtcu Mahallesindeki (simdiki Zafer Mahallesi olmali) Rum Penayia Kilisesi ve mektebi tamir edilir.
    1901'li yillarda Burdur ahalisinden Erzurumluoglu Mustafa, Hamamcizade Kaptan Haci Osman Efendi ve bazi kisilerin Misir'da ikamet ettikleri yazilidir.111 Ayni yil Burdur'da bulunan Mehmet Ali Mevlevihanesi tamir edilir (Bu Mevlevihane Ulucami'den cay yoluna inen  yokusta, simdiki Istiklal Caddesi uzerinde yokustan hemen 10-15 metre inince sagdaydi).
1906 yilinda     Burdur Mutasarrifi Mustafa Pasa, 1907 yilinda Zihni Pasadir.
10.7.1904 tarihinde   Burdur Belediyesine yurtdisindan mizika bandosu aletleri alinir. 112 12.6.1904'te Burdur Cercin Koyu civarindaki bos daglardan  Ispartali Papaz Yakomi krom madeni cikarir ve  yarisini ihrac ederken kalan  yarisini Darulaceze'ye bagislar.113 
27.4.1906 tarihinde Burdur-Tefenni yolunun insasina baslandigi, 114
 2.5.1906 tarihinde Baki Beyzade Ali Haydar Bey'e Burdur Golu'nde mauna isletmek uzere bir kucuk istimbot isletme imtiyazinin verildigi,115
Bucak nahiyesinin  12.6. 1909 tarihinde Burdur'a baglandigi, 116
25.6.1912 gunu Isparta Sancagina bagli Keciborlu nahiyesinin Burdur kazasina baglandigi saptanmistir. 117 
16.9.1913 tarihinde Burdur mutasarrifligina Hayri Bey, 25.9.1914'te Abdulvehhab Bey atanir.
8.10.1912'de Burdur Belediye Reisligine  Baki Beyzade Resid  secilmesine ragmen Mutasarrif tarafindan daha ehil oldugu gerekcesiyle Tayyar oglu Ibrahim Bey atanir.118  Ancak durum sorusturulur.
30.12.1906'ta Burdur Mutasarrifligina Mustafa Pasa atanir.
Birinci Cihan Harbinin cikisiyla Burdur'da oturmaya zorlanan Rus Jozef Daric'in  13.8.1923 tarihi itibariyle Beyoglu'nda oldugunun  saptandigi,
28.11.1914'te Burdur Mutasarrifligina Rafet Bey tayin olur. 1914'te Osmanli Meclisinde Burdur mebusu Atif Bey idi.  18.4.1915'te  Celalettin Bey, 15.8.1916'ta Hasim Bey  Burdur mutasarrifi oldu.
1.9.1915'te Amerikali misyonerlere  ait kilise icin bir can alindi.119
4.10.1916'da Burdur ve Isparta'da cekirge istilasindan buyuk zarar olustugu,120 29.1.1917'de Burdur'da depremde yikilan Mevlevihane'nin tamiri icin para ayrildi ve ayni yil Burdur Belediye Reisi Haci Ahmet  sorusturma gecirdi.121
1918 yilinda Burdur'a bazi ecnebilerin nakledildigi,  bazi yabanci uyruklu esirlerin olduguna dair yazismalar vardir. Ornegin sivil Fransiz esirlerinden fotografci Kalodil Tavhone Konya'ya  fotografcilik yapmak icin gonderilir. 122 Yine Tunus ahalisinden Haci Mehmed oglu Haci Abid, Abdulvahap oglu Mehmet efendi ve eski Yafa Posta Muduru Ukraynali Misel Viladitrtovski  Burdur'da esir tutulan kisilerden bazilaridir.
20.3.1919 gunu Vasfi Bey Burdur Mutasarrifligina tayin olur, eski Mutasarrif Hasim Bey azil olur . 123
3 Eylul 1919 gunu Cami-i Kebir (Ulu Cami)' nin  acilis  toreni yapildi. Depremde yikilan Cami'nin tamiratinin 1919'a kadar surdugu anlasilmakta.124
6.1.1920 tarihinde Yunakli eskiya Ahmed ile Beykoylu Halil Ibrahim'in jandarma tarafindan olu ele gecirildigi icin bazi koy muhtarlarina tesekkur telgrafi gonderildigi  saptanmistir. 125


    Canakkale Savasi'nda  Burdurlu Sehitler ve Gazi Ismail Cavus

Canakkale Savaslari'nda Burdur ilinden sehit olanlarin sayisi Milli Savunma Bakanligi'nin ‘'Sehitlerimiz'' isimli kitabinda  607  olarak verilmistir.126   Bunun icinde kayip olanlar yoktur. Ornegin dedemin babasi Bulgurcu ogullarindan Ismail oglu Mehmet Efendi (Ozata) Canakkale Savasi'nda sehit oldugu halde kayitlarda gaip (kayip) olarak yer aldigindan sehit listesine girmemistir. Bu nedenle sehitlerin sayisinin  daha fazla olma ihtimali cok yuksektir. Canakkale savasinda gazi olanlarin sayisini ise bilemiyoruz. Bildigimiz gazilerden birisi Yenice Mahalleden Ismail Cavus'tur.


        Canakkale Gazisi Ismail Cavus'un Anilari
    'Haydarpasa'da Kahve Icecegiz Diyen Dusman Denizin Dibinde Tuzlu Kahvesini Icmistir''
Burdur'un  Canakkale Savasi Gazisi Kademlioglu Ismail Bascavus'u  (Doganer) Burdurlularin cogu bilir ve hatirlar. Gazi Kademlioglu Ismail Cavus  Burdur'un Yenice Mahallesinden Hasan oglu 1303 dogumludur. O sadece Canakkale Savasi degil Istiklal Savasi'na da katilmis ve 4 madalya almistir.  90 yasinda iken 4.4.1972 tarihinde vefat eden  Ismail Cavus  kendisine seref ayligi baglanmasina ragmen almamis  ve 'Ben malul degilim, gaziyim. cephede yaralandigim halde savasa devam ettim. Vatana para ile hizmet edilmez. Miri malda sut emen yetimlerin, dullarin, fakirlerin hakki vardir. Ben boyle bir parayi kabul edemem''  diyerek reddetmistir.


 Ismail Cavus Cumhuriyet,  19 Mayis Ataturk'un Anma ve Genclik Bayrami ve 23 Nisan Cocuk Bayrami torenlerinde  asker elbisesi icinde, gur sakallari ve heybetli durusuyla  kilicini sallayarak torenlere katilirdi.  Rahmetli dedem Hasan Ozata'nin arkadasi olan Ismail Cavus zaman zaman  Yenice Mahallesindeki evinden yuruyerek bizim eve gelir  (Pazar Mahallesi Ozdemir Sokak) dedemle sohbet ederlerdi.  Ismail Cavus Burdur'daki okullara da gider ve Canakkale ve Istiklal Savasi hakkinda  biz ilkokul ogrencilerine bilgiler anlatirdi. Bir gun  Sakarya Ilkokulu'nda ogretmenimiz Mehmet Sahin ile ders yaparken gelmis ve bize anilarini anlatmisti.


     Prof. Dr. Isa  Kayacan tarafindan  yazilan ‚'Burdur Hatirlamalari'' isimli kitapta  tamami yayinlanmis olan  Ismail Cavus'un 1955 yilinda  Turkiye Muharipler Birligi baskanina yazdigi mektupta   anlattigi savas anilari soyledir:
    ' Canakkale bahr-i sefid bogazi muharebatinda bulunduk. 10 Subat 1330'da, dis denizden  ic denize ve bogaza dusman endirek ve asirtma ates  etmistir.  12, 16 Subat, 18 Subat, 22 Subat, 26 Subat muhtelif zamanlari bogaza endirekt ates ettikten  sonra Seddulbahir ve kum kalelerini bir gunde sukut etmistir. Rumi 5 Mart bogaza zirhlilar ve muhtelif  torpidolar 12 mil suratinde  yurumuslerdir.  Her iki taraf atese devam etmislerdir. 24 saat zarfinda Canakkale Bogazindan gecip Haydarpasa'da sekerli kahvesini icecegini hukumetine verdigi raporunda bildiren Boge zirhlisi aksamdan uc saat sonra diger bir iki zirhli ve torpido ile batarak denizin dibinde tuzlu kahvelerini icmislerdir.  Bilahare Seddulbahir mintikasina bir ordu cikarak cephe acmistir.  Alci Tepe Grup kumandaninin sikismasi uzerine mevki-i mustahkemden iki batarya top alarak Alci Tepe Grup Kumandanligi emrinde ogle esnasi ates idaresi yapmakta iken esnayi ateste birinci takim zabiti vazifesinde sol kalcamdan agir surette yaralandim.  Ikinci takim zabitinin sehit olmasi uzerine  yaram sarildiktan sonra sedye uzerinde iki takim  vazifesinden atese devam edilmistik.  Aksam hasta arabasi ile Canakkale hastanesine sevkedildim. Hastanede kalcamdaki iki mermi parcasindan  birisi alinarak  yaram kapatildi. Ve bataryama sevk edildim.  Zabitlerin yarali- sehit olmasi uzerine  batarya kumandani vazifesinde Alman grup kumandani emrine verildik.  Dusman cekildikten sonra  Seddulbahir mintikasina toplari yerlestirdik. Orada Alman Grup kumandani emrinde atis idaresi yapmakta iken dusman yedi sekiz torpido ve zirhli ile  bir saat metre murabada bataryamizi tamamen atesi altina aldi. Birinci topun dort metre sagina isabet ettirmisti.  Ates haricinde bulunan Alman batarya kumandanina, iki ates altinda kaldik, siz ates edin'' diye haber verdik ise de ates acmadilar. Ates acmadiklarini Alman Grup kumandanina sikayet ettim. Grup kumandani batarya kumandanini celp ederek sual etti. Alman batarya kumandani‚'Toplar aciktan ates ettigginden yeri belli olmasin'' diye ates etmedigini bildirdi... Canakkale'de aldigim yaradan kalan bir mermi parcasi Istiklal Harbinde Kosk cephesinde geceleri dusman uzerine kesif kolu giderken iltihap edip geriye sevkedildim.  Gobegime kadar kan icinde belendim. 36 senesinde mermi parcasi hak tarfindan disari atildi.' 127   

21.2. 1972 gunu Ismail Cavus'u ziyaret eden  eski Kastamonu Milletvekili Ismail Hakki Yilanlioglu  cok etkilenmis ve asagida bir kismi verilmis olan destani yazmistir 128 :

Buyuk Gazi Bascavus
Atmadim ben mermileri bosuna
Nisan aldim hep dusune dusune
Dusmedim hic menfaat pesine
 
Ben Kademlioglu Ismail
Etmedim kotuye meyil
 
Yaralandim gazi oldum savastim
Canakkale Seddulbahir dolastim
Vatan icin celik kaleler astim
 
Ben Kademlioglu Ismail
Cesaretim cok , az degil

Dustum, kalktim, yaralandim donmedim
Parlamadim isildadim sonmedim
Cile cektim, aci duydum yanmadim

Ben Kademlioglu Ismail
Canim pek, azicik degil''
   


Cumhuriyet Doneminde Burdur
    Eski Belediye Baskani Riza Erdem'in ‘'Burdur Iline Ait Genel Bilgiler-1946'' baslikli calismasina gore:
    ‘'1924'te carsisi buyuk bir yangin gecirdi. Belediye hamur kanunu tatbik edilerek bugunku mamur carsi bu yanginda dogdu.
Yeni Belediye Kanunu'nun nesrine kadar eski sekildeki Belediyecilikle Burdur'da bir sey yapilamamis, l930 yilindan itibaren programli calisma dusuncesi yer bulmustur 1934 yilinda Vali Hazim'in olumunu muteakip Burdur'a vali gelen Saip Okay, Burdur'un belediyecilik ve imar hususundaki dusunce ve gayretlerini verdigi suurlu  dogrultu ile hizlandirarak Belediye'ye dort yillik bir calisma dort yillik bir calisma programi duzenletmis o zaman Belediye Baskani olan Riza Erdem ile isbirligi yaparak;

 

1. Cumhuriyet Alani
2.     Istasyon Bulvari
3.     Hastahane ve Ortaokul Yolu
4.     Itfaiye
5.     Elektrik
6.     Kanalizasyon isleri
7.     Bag ve bahceler icin sulari kanallari acilma isi
8.     Yesil gol plaji
9.     Halkevinin ikmali
10.     Hukumet ve cocuk parkanin tamiri

11.Memleket Hastahanesinin yapilmasi
l2.   Cumhuriyet ve Gazi Caddelerinin tanzimi ve agaclama isleri gibi belli basli onemli bayindirlik is ve eserlerinin bir coklarinin fikir ve bazilarinin is alanina girmesine ve tahakkukuna imkan vermistir.''


1935-1939 yillarinda vali olan Abdulhak Savas'in zamaninda da Saip Okay gununde baslamis eserlerin ikmali ile ugrasilmis, ilin ilceleriyle olan yollari, Tefenni, Yesilova Hukumet Konaklari, yollardaki devamli onarma teskilleride bu yillarda yer almistir.


Burdur, demiryoluna da l936 yilinda kavustu. 1 Ekim l936 Pazar gunu, Burdur ufkunda islemeye acilan demiryolunun dudugu tatli bir musiki gibi cinladi.''
   

1926 yilinda Antalya ilinden bir iki bucak  alinarak Bucak Nahiyesi ilce haline getirildi. Bucak Nahiyesinin ilce haline gelmesi Burdur'un o yil icinde gecirdigi ilce olmak tehlikesi siralarinda olmustur ki  o zaman Vali bulunan Celal'in baskanliginda Belediye Baskani Fahrettin Ciloglu, Resit Baki, Sevki Nayipoglu, Suleyman Kazancioglu, Ahmet Yahyaoglu, Riza Erdem ve mebus Huseyin Baki'den mutesekkil ve o zamanki tesekkulleri temsilen giden gazi tazimat heyetinin tesebbusu, hem Burdur'u yeni bir ilce ile kuvvetlendirmistir.
Bu heyet bu munasebetle o zaman Dahiliye Vekili bulunan Cemil Ubaydin, Maarif Vekili Necati, Bayindirlik Vekili Recep Peker ve Dr.Cevdet Akin'i da Burdur'un fahri hemsehrisi olarak bulunmalari muvafakatini sagllamis bu kiymetli zevati Burdur'un fahri hemserisi ve yakin muzahiri yapmistir'
Burdur merkezinde Halkevi 22 Subat 1935'de acildi. Ilkten 5 calisma kolu ile acilmis ikince devrede de 9 subesi acilmistir.


Burdur Halkevi acilisindan itibaren Eski Belediye Baskani Riza Erdem, Kamil Baskan, Fevzi Bayraktar, Eczaci Husnu Onat, Nuri Artok, Hakki Bicioglu, Zekai Yoruker ve Dishekimi Emin Kutsal baskanliginda calismislardir.


500-700 kisi alan bir salonu, eski yeni 8924 ciltten ibaret muazzam bir kitapsarayi, 7 eleman ve 20 aletten ibaret bir bandosu, 2 piyano,  2 keman,  1 akordeon,  1 sazi ve dekor itibariyle de oldukca zengin bir gardrobu vardir.
Burdur Halkevi kurulusundan beri faaldir. Dil Edebiyat Kolu Gul, Burdur, Ulker adli uc dergi cikarmis ve Riza Erdem'in 1928 yilinda hazirladigi Burdur Halkiyat ve Harsiyat adli yazma eserini daktilo ettirerek kitapligina koymustur.
Cumhuriyetten evvelki yillarda ve daha evvelleri memleket esraf ve ayaninin elinde yalniz bir kudret ve seref yeri olarak tutulan belediye 1914'de vukubulan yer depremine kadar kasabanin bayindirligina bir adim bile atmadan o gunlerin belediyecilik zihniyetine gore aga ve beylerin elinde bir tutak olarak kalmis, elden ele gecen ve hemseriler uzerinde bir terur silahi olarak kullanilmistir.

Eski yillarda, 1900'da Sert Ahmet adi verilen bir jandarma yuzbasisinin himmeti ile o zaman ve halen bile buyuk bir bayindirlik eseri olarak yukseltilmis Hukumet Konagi'ndan baska sehir ve belediye adina ortada gorunen bir sey yoktur.

1884'ten itibaren Haci Ali Bey ogullarindan Nafiz'den basliyarak Belediye 1914 yilina kadar Tayyar oglu Ibrahime gecmis bunu takiben Rahmi oglu Ahmet,  Avukat Fuat, Suleyman Kazanci, Resit Baki, Fahrettin Ciloglu, Eczaci Husnu Onat, Fahri Kaya Alp yeni belediye kanunu intisar edinceye kadar belediye baskanrliginda bulunmuslardir.

1580 sayili Belediye Kanunu'nun nesrinden sonrada Dr.Ahmet Ruhi Yesilyurt, Riza Erdem, Nuri Artok ve Necati Iscil bu gorevde calismislardir.

Burdur'un cumhuriyet devrindeki kisminda da aciklandigi vechile bugun ortada gorunen belli basli Cumhuriyet Alani, Istasyon Bulvari, Yeni Giris Yolu, Memleket Hastahanesi, Plaj vesaire gibi eserler 1934-1938 yillarindaki programli calismalarin mahsulleridir.'
Eser birakan Belediye Baskanlirindan Rahmi oglu Ahmet zamaninda eski sehir haritasi Macar Sehircilik Muhendisleri'ne yaptirilmis, bu gunku ahsap Belediye Binasi ve Hal ile birlikte bazi caddeler ve bilhassa Kisla, Gazi caddeleri ham olarak acilmistir.

Burdur'da belediyecilik, daima dar ve mahalli goruslere ve sahsi tesirlere maruz kaldigindan belediye hamleleri zaman zaman sehrin nufuzlu kisileri tarafindan kirilmis ve is basina getirilen belediye baskanlari tam randimanla calisamamistir.

Burdur Belediyesi butceleri cumhuriyetten evvelkilerle dahil oldugu halde esasli olarak 1930 yilina kadar bulunamamistir.

1930 yilindan itibaren 51000 liradan 24000 liraya ve bu miktardan bu yillara 138 bin liraya inmis, yukselmis bir butce ile calisan Burdur Belediyesi elektrik tesisi munasebetiyle halen 25000 lira kadar da Iller Bankasina borclu durumdadir.

Sehrin temizligi icin elde pak mahdud vesait ve iptidai malzeme mevcuttur.

Icme suyu, eski halinde ecdadin getirdigi, Saden, Carsi, Haci Hasan, Kayapinar, Cunbuslu sulari olup sagligi bakimindan durumlari mahzurludur.

Sehrin icme suyunu Bugduz Yaylasi'ndaki kaynaktan getirmeyi saglamak uzere 946 yilinda bir Anonim Su Sirketi kurulmustur.


Mezbahasi kismen fenni ve sihhidir. Yeni bir gaz deposu yaptirmak kararindadir. Bu husus icin parasi da saglanmistir.

Itfaiye Teskilati noksandir. 1926 yilinda alinmis eski bir arezoz 1935'de saglanmis bir motopomp ve bir iki eski tulumba itfaiye malzemesini teskil eder.

Evvelce mevcut 60 parcayi gecen emlak ve akari bugun 15-20'ye inmis bir durumdadir. Ekserisi Belediyenin  istimlak borclari yuzunden satilmistir.

Belediye, carsi icinde, sehrin en yuksek bir yerinde yapilmis Ulu Camii karsisinda 1914 yer depreminden sonra yapilmis bir binada calismaktadir.

22 kisilik bir Belediye Meclisi ile calisir. Henuz bayindirlik planini yaptiramamistir. Yapilmak yolundadir.

Son yillar icinde  "Burdur'u Guzellestirme Dernegi"nin maddi yardimi ile evvelce istimlaki yapilan sehir disindaki sahayi duvarla cevirmis, hali hazir durumu ile oluleri kabule baslamistir.

Yine son yil icinde gol yolunun bir kismi sose haline getirilmis ve etrafi agaclarla cercevelenmistir.

"Burdur'u Guzellestirme Dernegi"eliyle de Gazi, Cumhuriyet Caddeleri parkelenmis, Bayindirlik Bakanligi'nin yardimiyla yeni Antalya Cikis Varyanti acilmis Burdur Cayi uzerinde buyuk beton bir kopru yaptirilmistir.

Istasyon Bulvari'nin 1935 yilinda istimlaki Belediye'ce saglanarak park ve bulvar Bayindirlik Bakanligi'nca Somentakse adiyla Burdur Belediyesi'ne bagislanmistir.

Cumhuriyet yillarinda Burdur'da bayindirlik kisminda izah edilen bayindirlik eserleri de Burdur Belediyesi'nin imar calismalarinin kayda deger varliklaridir.'

Burdur Belediye Baskan yardimcisi Sayin Hasan Duygulu'nun ‘'Dunu, Bugunu ve Yarini Ile Burdur Kenti'' isimli  makalesine gore Burdur'da  Cumhuriyet doneminde gelisen bazi ilginc olaylar soyle siralanmis:
Burdur Cumhuriyet Meydani 1935'lerde duzenlenmistir. O zamanlar meydanin Dogusunda eskiden Koroglu Kahvesinin oldugu  2 katli ahsap ev (buna Italyan evi de denirdi), batisinda  simdiki Belediye binasinin oldugu yerde Gazi Mektebi, Istasyon yolunun bir tarafinda (meydanin kuzeyinde)  muhacir ogretmen Yalcinlarin binasinin bahcesi, istasyon yolunun  sag tarafinda  hukumet binasinin bahcesi vardi. Istasyon yolu 1936 yilinda acilmistir. O zamanlar Meydanin ortasinda bir havuz vardi. Simdiki hukumet konagi ise 1949 yilinda  Milletvekili Dr. Serif Korkut'un girisimleriyle  yapildi.129 Italyan evi (Koroglu Kahvesi), eski PTT ve bircok ahsap ev  1963'de  bir firindan cikan yanginla yok oldu.
    Burdur ortaokulu mezun sayisi  1928-1929'da 20'yi ancak geciyordu, bu sayi 1938-1939 yilinda 40'i gecmis. 1923-1924 de ortaokula 25 kisi kaydolmus ve bunun tamami erkekmis.130
    Simdiki Hali Sarayinin oldugu yere Zahire Hali 1938 yilinda yapilmis, Burdur Hastanesi 1939 yilinda  simdiki Il Saglik Mudurlugunun oldugu yerde  40 yatakli olarak acilmis.
    Seker fabrikasi altinda bulunan Seker plajinda 1939 yilinda bayanlar icin kabin yapilmis.131 
    Simdiki Catalpinar Meydani 1935 yilinda kucuk bir alan olarak acilip adina Savas Meydani adi verilmis. 130
    Burdur Cayinin duvarlari 1946 yilinda yapildi.
    Burdur Seker Fabrikasi Burdur Milletvekili ve Bakan Prof. Dr. Fethi Celikbas'in buyuk gayretleri sayesinde  bir Alman firmasi olan ARGE tarafindan  426 gunde tamamlanarak 7 Eylul 1955 gunu acilmistir. 132
    Burdur'da gorev yapan meshur doktorlardan birisi Dr. Enver Barlas idi.
    58. Topcu Alayi Burdur'a 7.7.1955'te gelmistir.
    Meydandaki Ataturk Heykeli 10 Kasim 1963 gunu acilmistir.   Meydandaki Ataturk  heykeli  (simdi Catalpinar'da bulunan Ataturk heykeli) Seker Fabrikasi Muduru Huseyin Birkan, Vali Sadi Kazim Suer, Emekli Ticaret Odasi Baskani Mustafa Tuncay, Maliye Gelir Sefi Zekai Piribas, Dr. Suleyman Hacihabiboglu ve kaidenin mimari Bayindirlik Muduru Mehmet Hulusi Haydaroglu'dan olusan Ataturk Heykeli Yaptirma Dernegi tarfindan yaptirilmistir.133 (Bakiniz  1967 Burdur Il Yilligi S 135). Meydandaki bu Ataturk heykeli  yerine  1973 yilinda yeni Ataturk heykeli konmus.
    Yesiltepe Rumlarin mezarligiydi. 1964 de burasi agaclandirildi. Susamlik tepede 1930'lu yillarda askeri torenler duzenlenirdi. 1955'te  su deposu  yapildi ve agaclandirma basladi. 1965-1966'da bu tepede gazino ve cay bahcesi yapilmis, mesire yeri olmustu. (eski) Devlet hastanesinin oldugu yerde eskiden  Ermeni mezarligi vardi.134
Cendik Motel 1966 yilinda yapilmis.
    1971 yilindaki depremde Husnu Bayer Ilkokulu (o zamanlar simdiki BP koprusunun  hemen ilerisinde  caddenin sag tarafindaydi, simdi binalar vardir)  hasar gormus  ve 1972 yilinda ilkokul arazisi parsellenip satilmis. 135









Behind the Scenes of My Home Page

Get Mining news. This site is listed under Turkey Directory